Kanserde Erken Tanı

Kanser, bir doku ya da organdaki hücrelerin anormal ve kontrolsüz olarak bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü huylu kitle olarak tanımlanır. Kanserin erken teşhis edilmesi, tümörün vücutta diğer organlara sıçramadan (metastaz yapmadan) önce tedavi edilmesi şansını önemli ölçüde artırır.

Check-up Programlarında Kanser Tarama Nasıl Yapılmaktadır?

Check-up programları hazırlanırken hastanın metabolik durumu, vücut fonksiyonları, kalp hastalıkları için risk faktörleri yanında kanser erken tanısı için de temel tetkikler yapılmaktadır. Akciğer grafisi, batın ve tiroit ultrasonu, mamografi ve meme ultrasonu, smear testleri, büyük abdestte gizli kan testi, PSA testi bu temel tetkiklerden bazılarıdır ve tüm check-up paketlerinde mevcuttur.

Daha Detaylı Kanser Tarama Nasıl Olmalıdır?

Temel check-up programlarına ek olarak alınabilecek Anadolu Sağlık Merkezi Kanser Tarama Check-up Panelleri (Kanser Tarama Paneli Kadın/Erkek veya Exclusive Kanser Tarama Paneli Kadın/Erkek), herhangi bir kanser başlangıcını veya varlığını ortaya koyma konusunda, bilimsel olarak kabul görmüş, detaylı laboratuvar ve radyolojik tetkikleri (akciğer tomografisi, batın ve beyin MR) ve üroloji, kadın hastalıkları ve doğum, dermatoloji (vücuttaki benlerin dermatoskop ile incelenmesi) ve KBB muayeneleri (özellikle gırtlak ve ses tellerinin detaylı incelenmesi) gibi muayeneleri içermektedir. Bu taramalar sırasında tespit edilen pre-kanseröz diye de adlandırılan “kanserin öncül lezyonları” (örneğin riskli bir nodül gibi) yakın takip edilmekte ve bu tümörler metastaz yapmadan başarılı olarak tedavi edilmektedir.

Kanser Detaylı Tarama ile Kesin Teşhis Edilebilir mi?

Son yıllarda modern tıpta kanserin erken teşhisi için büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak, hala bir kişide yüzde yüz kanser mevcut olup olmadığını söylemek henüz mümkün değildir. Bilimsel çalışmalar, bazı tür kanserlerin hücresel seviyede tespit edilmesine yönelik belirteçler üzerinde umut verici sonuçlara sahiptir. Örneğin Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Merkezinde yapılan “kanda kanser hücresi tarama (CTC) yöntemi”, basit bir kan testine dayanıyor ve özel bir cihaz aracılığıyla incelenen kan örneğinden alınan bulgularla, kanserli hücreler ve sayıları, hatta kanserin türü dahi tespit edilebiliyor. CTC yöntemi sayesinde artık belirli bir boyuta erişmeden, yani mevcut tarama yöntemleriyle yakalanabilecek boyuta dahi erişmeden tümörün kana karışan hücreleri tespit edilebiliyor. Bu da bazı kanser türlerinde, çok erken dönemde tanı anlamına geliyor. Özellikle bazı kanser türleri (akciğer, meme, prostat, kalın bağırsak tümörleri gibi) yeni yöntem CTC sayesinde erkenden fark edilebiliyor. CTC yöntemi check-up paketlerinde yer almamaktadır. Bunun birinci nedeni sağlıklı olduğu kabul edilen check-up hastası için bir tarama testi değil kanser tanısı konulmuş bir hastanın tedavisinin etkinliğini değerlendirmede daha faydalı olmasıdır. İkinci olarak tüm kanser türlerinde değil sadece belli kanser türlerinin erken tanısında kullanılabilmektedir. Son olarak da kanda herhangi bir kanserli hücre tespit edilmezse bu asla, “yüzde 100 kanser yoktur” olarak yorumlanamıyor. Çünkü büyüyen kanserli dokudan henüz kana geçmemiş hücreler olabiliyor ya da kanserli hücreler yüzey özelliklerini değiştirerek tanınamaz hale gelebiliyor. Bu nedenle tümör hücrelerinin saptanamaması tam olarak kanser yokluğu anlamı taşımıyor.

Kanser Taramada PET-CT’nin Yeri Nedir?

PET-CT, PET (Positron Emission Tomography) ile CT (Computed Tomography) tekniklerini aynı cihazda birleştirirken, onların ayrı ayrı verdikleri bilgiden daha fazlasını sağlayan bir görüntüleme yöntemidir. PET-CT, genellikle kanserin ilk tanısı ve metastaz yaygınlığının değerlendirilmesi için son derece yararlı bir yöntem olmasına rağmen, sağlıklı bir kişide kanser tarama amaçlı olarak check-up sırasında kullanılması kabul gören bir yaklaşım değildir. Çünkü PET-CT ile tüm kanser tipleri ve 1 cm altındaki tümörler tespit edilemeyebilir. Öte yandan, PET-CT görüntülemede hastanın aldığı radyoaktif madde nedeniyle işlemden sonra 8 saat hastaların hamile bayanlardan ve küçük çocuklar temas etmemesi gerekmektedir. Bu, PET-CT endikasyonu bulunmayan sağlıklı bir kişi için göze alınamayacak bir risktir.

Kanser Belirteci ya da Tümör Markırları (Onko-markırlar) Kanser Taramada Yararlı mı?

Kanser markırları genellikle, kanserin taranması, teşhisi, sınıflandırılması, uygulanan tedaviye verdiği yanıtın ve nüksedip etmediğinin takibi için kullanılabilen enzim, protein, antijen veya hormon yapısındaki maddelerdir. En sık kullanılan kanser markırları: PSA ((Prostat Spesifik Antijen) prostat kanseri), CA 125 (yumurtalık ve rahim kanserleri, karın zarı kanseri), CA 15-3 (meme kanseri) CA 19-9 (pankras kanseri, kalın barsak kanseri, mide kanseri, safra yolu kanseri, yemek borusu kanseri) CEA ((karsinoembriyonik antijen) kalın barsak kanseri, yemek borusu kanseri, mide kanseri, safra yolu kanseri, pankreas kanseri, bazı yumurtalık kanseri), HCG ((Koryonik Gonadotropin) Trofoblastik tümör ve testis tümörleri) ve AFP (testis kanserleri, bazı yumurtalık kanserleri ve karaciğer kanseri). Ayrıca, bu markırlar, sadece kanser hücrelerinden değil, aynı zamanda normal hücrelerden de kana salgılanırlar. Bu nedenle tanı değerleri değişken olup bazen kafa karıştırıcı sonuçlara neden olabilirler. Normal kişilerde bazı tümör markırlarında normalden yüksek değerlerde bulunabilir. Sigara kullanımı, enfeksiyon varlığı, karaciğerde yağlanma veya karaciğer fonksiyonlarını etkileyen bir ilaç kullanımı bu normalden yüksek değerlere sebep olabilir. Bazı durumlarda kanser ileri evrede olmasına rağmen kanser markırları normal sınırlarda olabilir. Bazı kanser türlerinin markırı yoktur, örneğin yumuşak doku kanserleri, beyin kanseri, idrar kesesi kanseri, gırtlak kanseri gibi. Kanser markırı, normal bir kişide yüksek bulunduğu zaman kişinin endişelenmesine neden olmaktadır. İlk kez bu yükseklik tespit edildiği zaman ilgili uzman tarafından gerekli tetkiklerin yapılarak bu tip kanser varlığı dışlanmalıdır. Daha sonra uygun sürelerle yapılan kontrollerde bu markırda beklenmeyen yükselmeler olmazsa yıllık takip yeterli olmaktadır.

Tümör Markırları Hangi Check-up Programlarında bulunmaktadır?

Tümör markırları normal check-up paketleri içeriğinde bulunmamakta, ayrı bir panel olarak sunulmaktadır (Onko-markır Paneli). Ayrıca Kanser Tarama Paneli veya Exclusive Kanser Tarama Panellerinde de yer almaktadırlar ve ek olarak kemik iliği kaynaklı multipl myelom, lösemi ve lenfoma gibi hematoloji malignitelerin araştırılmasında kullanılan periferik yayma ve protein elektroforezi tetkikleri de bu detaylı kanser tarama panelleri içeriğinde bulunmaktadır.

Herediter (Kalıtsal) Kanser Genetik Taramaları Nasıl Yapılmaktadır?

Kanserin genlerde meydana gelen bazı değişikliklerden kaynaklandığı gösterilmiştir. Bu gen değişimleri, çoğu zaman kişinin gen yapısında maruz kaldığı kimyasallar, radyasyon, güneş, sigara gibi alışkanlıklar sonucunda olmaktadır. Bu gen değişimlerinin bir kısmı da kalıtsaldır yani kişi ailesinden kendisini kansere karşı daha duyarlı yapan genler almış olabilir. Sonuç olarak kişinin gen yapısında meydana gelen bu değişimler hücrelerin çoğalması, farklılaşması ve hücre ölümü ile ilgili mekanizmalarını bozar ve hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalmaya başlaması ile kanser oluşur.

Herediter (Kalıtsal) kanser genetik tarama Paneli ile 270’den fazla Gen (APC, ATM, BMPR1A, BRCA1, BRCA2, BRIP1, CDH1, CDK4, CDKN2A, CHEK2, EPCAM, MEN1, MET, MLH1, MSH2, MSH6, MUTYH, NBN, PAL) taranarak kişinin kanser ile ilişkili olabilecek mutasyonları taşıyıp taşımadığı saptanabilmektedir. Özellikle, ailesinde meme ve yumurtalık kanseri öyküsü olan kadınlarda sadece bu kanserlere spesifik olan başta BRCA1 ve BRCA2 Mutasyon Analizleri olmak üzere ilişkili gen mutasyonlarının araştırıldığı genetik tarama Paneli ile bu kişilerin riskleri değerlendirilmektedir.

Herediter (Kalıtsal) kanser genetik tarama testi kimlere önerilir?

  • Kanser tanısı konulmuş birinci dereceden akrabaları olan,
  • Ailede kanser tanısı konulmuş iki veya daha fazla akrabası olan,
  • 50 yaş altındaki aile bireyine kanser tanısı konulmuş,
  • Ailenin çeşitli bireylerinde aynı kanser türünün olduğu,
  • Aynı bireyde birden fazla kanser türünün olduğu,
  • Ailenin bir veya birden çok bireyinde nadir bir kanser türünün bulunduğu kişilerde

Yukarıda bahsedilen genetik risk faktörlerinden herhangi birine sahip olanlara check-up sırasında fazladan bir tüp kan alarak “NGS Herediter Kanser Paneli” yapılabilir.

Kolonoskopi’nin Kanser Taramadaki Yeri Nedir?

Tüm check-up paketlerinde gaitada (büyük abdest) gizli kan tetkiki bulunmaktadır. Normalde gaitada kan bulunmaması gerekir (aspirin gibi potansiyel kanama riski taşıyan ilaçlar check-up 3 gün öncesi kesilmektedir). Kişide hemoroit (basur) veya anal fissür (çatlak) olup olmadığı da sorgulanmaktadır. Gaitada gizli kan bulunan kişilerden makul bir süre sonra bu testi tekrar yaptırmaları istenir ve yine tespit edilirse kolonoskopi yaptırması önerilir. Check-up paketleri içerisinde kolonoskopi işlemi bulunmamaktadır. Genel bir yaklaşım olarak 50 yaş ve üzeri bayan veya erkek herkese büyük abdestinde gizli kan olsun olmasın kontrol kolonoskopi tavsiye edilmektedir. Aile öyküsünde kolon kanseri olan kişilerin 50 yaşını beklemeden kontrol kolonoskopi yaptırmaları önerilmektedir. Kolonoskopinin hangi sıklıkla kontrollerinin yapılması gerektiğine çıkan patoloji sonuçları ve hastanın aile öyküsüne göre gastroenteroloji uzmanları karar vermektedirler. Çıkarılan poliplerin patolojik incelemesinde bu poliplerden kanser riski yüksek olanlar mevcutsa hasta daha yakın kolonoskopi takiplerine alınır. Böylece ilerde potansiyel olarak kanser riski yaratabilecek olan bu durum ortadan kaldırılmış olur.