Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir? Evreleri ve Tedavisi
Prostat bezi erkeklerde bulunan, idrar kesesinin hemen altında, taban kısmı mesane ile temasta olan piramidimsi yapıya sahip erkek üreme sistemi elemanı bir organdır. Prostat, idrar kesesinden idrarın akışını sağlamada görevli kanal olan prostatik üretranın çevresini sarmaktadır. Prostat henüz ergenliğe girmemiş erkek bireylerde 2 gram iken yaşla beraber büyüyerek 52 yaştan önceki yetişkin erkek bireylerde 20 grama kadar ulaşmaktadır. Prostat erkek üreme sisteminde önemli görevli olan doğurganlığı etkileyen bir bezdir. Ana görevi spermi besleyen sıvıyı üretmek ve spermlerin semen sıvısı içinde korunmasını sağlamaktır. Prostat kanseri, prostat bezinin yapısında bulunan hücrelerin kontrolsüz bölünme, çoğalma ve büyüme yeteneği kazanarak kanserleşmesidir. Prostat kanseri erken dönemde genellikle belirti vermediğinden tanı gecikebilmekte ve metastaz olasılığı artmaktadır.
Prostat Kanseri Nedir?
Prostat kanseri sadece erkeklerde görülen, prostat bezini oluşturan hücrelerin DNA’larında meydana gelen değişiklik sonucu kontrolsüz büyüyüp çoğalmaları ile karakterize bir hastalıktır. Prostat kanseri erkeklerde en çok rastlanan 2. kanser tipi olmanın yanında kansere bağlı ölümlerin içinde de yine 2. sırada yer almaktadır. Yaşla beraber görülme sıklığı artan bu kanserin ayrıca gelişmiş ülkelerdeki yaşlı kişi sayısının artışına bağlı olarak da arttığı bilinmektedir. Prostat kanserinin meydana gelme sebebi tam olarak belirlenemese de ileri yaş, ailede hastalığa sahip kişilerin bulunması, çevresel etmenler ve genetik faktörlerin kanser oluşumunda etkili olduğu bilinmektedir. Prostat kanseri genellikle 45 ve 60 yaşları arasındaki erkeklerde görülen, yavaş büyüme eğilimi olan düşük riske sahip bir kanser çeşididir. Fakat prostat kanseri için asıl riskli olan kısım başlangıç evrelerinde belirti vermeyip sinsi bir ilerleyişe sahip olmasıdır.
Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Prostat kanserinde semptomların görülmeye başladığı zaman genellikle ileri evrelerdir. Prostat kanseri semptomları arasında ise şunlar yer almaktadır:
- Sık sık idrarın geldiği hissiyle tuvalete çıkmak fakat idrar yapamamak,
- İdrar miktarında azalma ve idrarı yaparken ağrı oluşması,
- İdrar akış hızında azalma,
- İdrarda kan bulunması,
- Özellikle geceleri idrar kaçırma,
- Boşalırken ağrı yaşama veya yanma hissinin oluşması,
- Spermlerin kanla karışık olarak dışarı çıkması,
- Vücut genelinde yaygın kas ve kemik ağrıları,
- İştahta azalma ve kilo kaybı,
- Kronik yorgunluk,
- Sebepsiz mide bulantısı ve benzeri gastrointestinal yakınmalar.
Prostat Kanseri Neden Olur?
Prostat kanserinin neden oluştuğu konusu hala henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Fakat bununla beraber bazı risk faktörlerinin hastalığı tetiklediği belirlenmiştir. Prostat kanserinin oluşumunda etkisi olduğu bilinen faktörler arasında şunlar yer almaktadır:
- İleri yaş: Prostat kanserinin görülme sıklığının ilerleyen yaşla beraber arttığı bilinmektedir.
- Irk ve etnik köken: Afrikalı erkekler üzerinde yürütülen bir çalışmanın üzerine prostat kanserinin hem oluşumunda hem de ölüm oranında ırksal farklılıkların belirleyici bir rolü olduğu düşünülmektedir.
- Genetik faktörler: Aile bireylerinde prostat kanserli kişiler bulunan bireylerin prostat kanserine yakalanma risklerinin daha fazla olduğu bilinmektedir. Ailesinde prostat kanserli kişi bulunan bireylerin bulunmayanlara oranla hastalığa yakalanma riskinin %50 daha fazla olduğu bulunmuştur.
- Hormonal değişiklikler: Glukokortikoidler ve seks steroidleri başta olmak üzere hormonlarda meydana gelen anormal değişimler prostat kanserinin oluşumunda tetikleyici olabilmektedir. Hormonal sinyalin bozulması ile kanserin ilişkisini ortaya koyan birçok çalışma mevcuttur.
- Enfeksiyon ve iltihaplanma: Prostat kanserinin oluşumunda etkili olduğu bilinen faktörlerin başında prostat bezi iltihabı gelmektedir. Özellikle kronik enfeksiyonlar prostat kanseriyle ilişkilendirilmiştir.
- Obezite: Prostat kanserinin gelişiminde obezitenin önemli bir rolü vardır. Obezite insülin düzeylerinde dengesizliğe, inflamatuar sitokin sinyallerinde bozulmalara ve oksidatif streste artışa sebep olduğundan dolayı prostat kanserinde de risk faktörü olarak değerlendirilmektedir.
Prostat Kanseri Evreleri
Kanserlerin organ içerisinde sınırlı kalma, lenf organlarına metastaz yapma, uzak bölgelere metastaz yapma gibi özelliklerine bakılarak sınıflandırılmasına evreleme denilmektedir. Prostat kanserinde uygun tedavinin belirlenip uygulanabilmesi için öncelikle doğru evrelendirmenin yapılmış olması gerekmektedir. Evreleme genellikle görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılmaktadır. Gleason derecelendirmesi ve prostat spesifik antijen evrelemede kullanılan parametrelerdendir. Prostat spesifik antijen prostatta üretilen bir enzimdir ve bunun miktarının ölçümü hem tanıda hem de evrelendirmede kullanılmaktadır. Gleason derecelendirmesi ise kanserin agresiflik oranını gösteren bir ölçüttür. En agresif ve yayılımcı kanserler 10 ile numaralandırılırken en az agresif tümörler ise 2 ile numaralandırılmaktadır. Prostat kanseri 4 evreden oluşmaktadır. Bu evreler şu şekildedir:
- Evre 1: Bu evrede tümör prostatın tek tarafında bulunmaktadır. Kanser hücreleri genellikle yavaş çoğalmaktadır. PSA seviyeleri henüz belirgin olarak yükselmemiştir. Bu evrede lenf veya başka sistemlere metastaz görülmemektedir.
- Evre 2: Kanser diğer doku ve organlara metastaz yapmamıştır. Kanser hücrelerine sadece prostat bezinde rastlanır. Kanser prostat bezinin bir tarafında veya 2 tarafında bulunabilir. Gleason skoru 6 ile 7 arasında değişmektedir. PSA seviyeleri ise 20’nin altında bulunmaktadır.
- Evre 3: Bu evrede kanserde yayılma görülmektedir. Büyüme ve çoğalma hızında belirgin bir artış meydana gelmiştir. PSA değeri 20’nin üzerine çıkmıştır. Gleason skoru 8 ve 10 arasında değişmektedir.
- Evre 4: Bu evrede kanser lenf sistemi elemanlarına sıçramıştır ve hızla metastaz yapmaktadır. Kanser hem yakındaki hem de uzaktaki doku ve organlara metastaz yapmıştır.
Prostat Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Prostat kanserinin teşhisinde hem görüntüleme yöntemlerinden hem de girişimsel yöntemlerden yararlanılmaktadır. Prostat kanserinin teşhisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
- PSA Prostat Spesifik Antijen (PSA) düzeyinin ölçülmesi: PSA prostat bezine özgü glikoprotein yapıda bir enzimdir. Prostat kanserinde genellikle kandaki PSA düzeyleri yükselmektedir.
- Dijital Rektal Muayene (DRM): Rektal muayene ile prostatın hacmi, şekli ve sertliği hakkında bilgi edinilebilmektedir.
- Biyopsi: Prostat bezi biyopsisi ultrason araçları kullanılarak biyopsi iğneleri yardımıyla gerçekleştirilmektedir. Bu işlem genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve hastaneye yatışa gerek duyulmaz.
- Transrektal Ultrasonografi: Bu yöntemde uygun boyutlardaki sonda rektuma yerleştirilir. Bu sondanın yaydığı yüksek frekanslı dalgalar prostata çarparak geri döner. Bilgisayar destekli programlar aracılığı ile çarpıp dönen dalgalar görsel veri olarak işlenir.
Prostat Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Prostat kanserinin tedavisinde birçok yöntemden yararlanılmaktadır. Bu yöntemler arasında şunlar yer almaktadır:
- Bekle gör (Watchful Waiting) Yöntemi: Henüz erken evre prostat kanseri olan hastalarda tercih edilen yöntemdir. Bu evrede hastaya herhangi bir tedavi metodu uygulanmaz sadece gözlem altında tutulur. Klinik olarak ilerleme gözlendiği zaman semptomatik tedavi ile hastaların yaşamları kolaylaştırılır.
- Aktif İzlem (Active Surveillance): Bu yöntem kanserin lokal olarak bulunduğu yayılma göstermediği evrelerde uygulanır. Bu uygulama ile kanser tedavilerinin yan etkilerinden hastayı korumak amaçlanır. Aynı zamanda altın standart olarak adlandırılan etkili tedavi yöntemlerinin erken aşamalarda heba edilmesi önlenir.
- Radikal Prostatektomi: Prostat kanseri henüz diğer doku ve organlara metastaz yapmamış ise bu cerrahi müdahale yöntemi uygulanabilmektedir. Bu işlem ile kanserleşmiş prostat bezi çıkarılmaktadır.
- Radyoterapi: İyonlaştırıcı özelliğe sahip radyasyon ışıması kullanılarak yapılan kanser tedavisi yöntemidir. Bu ışınlar kanserleşmiş hücrelerin DNA’larını etkileyerek onları yok eder.
Prostat kanseri erken evrelerde belirti göstermeyip sinsi ilerleyişe sahip olan bir kanser türü olduğundan erken tanı büyük önem taşımaktadır. Eğer siz de prostatla alakalı sorunlar yaşıyor ve hangi sebepten kaynaklandığını bilmiyorsanız en yakın sağlık kuruluşlarına başvurarak gerekli tetkikleri yaptırabilirsiniz.
Son güncellenme tarihi: 11 Mart 2024
Yayınlanma tarihi: 11 Mart 2024
6 dk