19 Eylül 2023 Salı
Sabah ağrılarla uyanıyorsanız dikkat
Skolyoz, omurganın sağa yada sola doğru eğilmesidir. Gelişim bozukluğuna bağlansa da nedeni tam olarak bilinmemektedir. Tanısı genellikle çocukluk çağında konulmaktadır. İlk belirtiler omuzların ve kalçanın simetrik durmaması ve hastanın sırtında kabarıklık olmasıdır. Bazen hastalık çekilen göğüs röntgeninde tesadüfen tespit edilebilir. Skolyoza bağlı olarak kalça, kürek kemikleri ve göğüs kafesinde de kayma meydana gelir. Skolyoz kız çocuklarında daha sık görülür.
Omurganın normal eğriliğinin bozulduğu durumlar skolyoz olarak tanımlanır. Skolyozda omurganın dışarıdan görünümü S ya da C harfine benzetilebilir. Omurganın yapısında yan tarafa doğru meydana gelen eğrilik genellikle ergenlik öncesi ve erkenlik döneminde ortaya çıkar. Her 100 ergenden 3’ünde bu rahatsızlığın var olduğu tahmin edilmektedir. Her 5 skolyoz hastasından 4’ünde ise altta yatan neden aydınlatılamaz.
Tıp literatüründe, hastalığa neden olan etkenlerin büyük kısmı kesin olarak ortaya konulamadığında bu hastalıklar idiopatik olarak tanımlanır. Dolayısıyla en sık görülen skolyoz tipi “idiopatik skolyoz” olarak ifade edilir. İdiopatik skolyoz kendi içerisinde yaş sınırları 0 ile 18 arasında değişen 4 ayrı gruba ayrılır.
Infant (süt çocukluğu dönemi) idiopatik skolyoz terimi 0 ile 3 yaş aralığındaki hastalar için kullanılırken, 4 ile 10 yaş arasındaki hastalar için juvenil idiopatik skolyoz, 11 ile 18 yaş arasındaki skolyoz hastaları adölesan idiopatik skolyoz ve 18 yaş sonrasında tespit edilen skolyoz olguları ise erişkin idiopatik skolyoz olarak sınıflandırılır. Rahatsızlığın en sık olarak görüldüğü yaş grubu göz önünde bulundurulduğunda skolyoz hastalarının büyük bir çoğunluğunu adölesan idiopatik skolyoz tanısı alan kişilerin oluşturduğu sonucuna varılabilir.
Doğum sonrasında tespit edilen skolyoz ise konjenital skolyoz olarak sınıflandırılır. Bu durum henüz bebek anne karnındayken gerçekleştirilen ultrasonografik (usg) incelemeler esnasında da tespit edilebilen skolyoz çeşididir. Omurganın iskelet yapısının gelişimi esnasında meydana gelen bir sorun nedeniyle ortaya çıkan bu durum, eş zamanlı olarak gelişimi gerçekleşen sinir, boşaltım ve kalp-damar gibi diğer sistemler ile ilgili bir gelişim kusurunun eşlik etmesi ile sonuçlanabilir.
Skolyoz hastalarının büyük çoğunluğunda asıl neden tespit edilemez ancak her 3 skolyoz hastasından 1’inde aile üyeleri arasında aynı duruma sahip bireylerin varlığı genetik bir geçişe işaret ediyor olabilir. Bu nedenle özellikle gençliğinde idiopatik skolyoz tanısı almış anne ve babaların çocuklarında da bu durumun gelişebileceğine dair bilinçli olması önemli bir konudur.
Skolyoz durumunda ortaya çıkan belirtiler omurganın eğikliğinin derecesi ile değişkenlik gösterir. Çeşitli belirti ve bulgular bu rahatsızlığın fark edilmesinde katkı sağlayabilir:
Aynı zamanda omurgada meydana gelen bu değişime bağlı olarak göğüs kafesi hacminin küçülür. Küçülen göğüs kafesi hacmi akciğerlerin soluk alıp verme esnasında yeterince genişlemesine engel olarak nefes alma ile ilgili şikayetlere neden olabilir.
Skolyoz tanısı amacıyla atılacak adamların başında nadir de olsa skolyoza neden olabileceği bilinen rahatsızlıklar araştırılır. Skolyoz nedeninin belirlenmesi özellikle 10 yaşından daha erken yaşlarda başlayan skolyoz varlığında, eğriliğin hızlı ilerlemesi halinde ve sinir sistemini ilgilendiren belirtiler varlığında önemlidir.
Muayene esnasında rahatsızlığa sahip kişinin iskelet sistemi değerlendirilir. Skolyoz hastalarında geçmeyen sırt ağrısı (yaklaşık olarak hastaların dörtte birinde) şikayetler arasında bulunabilir ancak hastaların büyük bir kısmı kendi yaş grubunda atletik aktivitelere katılan skolyoz dışında başka rahatsızlığı bulunmayan bireylerdir.
Skolyozun varlığının ortaya konması çeşitli radyolojik incelemeler vasıtası ile gerçekleştirilebilir. Çeşitli açılardan çekilen göreceli olarak düşük derecede radyasyona maruz kalınan x-ray grafiler, ilk olarak başvurulan görüntüleme yöntemidir. Hekim tarafından gerekli görülmesi halinde tanısal amaçlı olarak manyetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi gibi diğer görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir.
Görüntüleme yöntemleri ile omurganın eğriliğinin derecesi değerlendirilir. Kişide skolyoz varlığından bahsedilmesi için eğriliğin en az 10 derece tespit edilmesi gerekir.
Skolyoz tedavisinde breysleme ve cerrahi müdahale gibi işlemler son derece nadir olarak uygulanır. Tedavinin prensibini gözlem, uygun egzersiz ve sportif aktiviteler ve takip oluşturur. Tedavi planlamasında birçok faktör göz önünde bulundurulsa da bu faktörler arasında eğriliğin derecesi bir adım öndedir. Adölesan idiopatik skolyoz tanısı almış ancak tedavi amacıyla herhangi bir girişim yapılmamış hastalarda eğrilik, yılda ortalama olarak 0.5-1 derece arasında bir artış gösterebilir. Ek olarak ergenlik döneminde ortaya çıkan skolyoz olgularında eğrilikler erken yaşlarda görülen skolyoza göre daha kötü bir seyir izleme eğilimindedir. Bu nedenle ileri yaş skolyoz olgularında ergenlik dönemi skolyozlarına göre daha agresif cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyulması söz konusu olabilir.
Tedavi edilmemiş skolyoz hastalarında bel ve sırt ağrısı, sinir hasarı ve ileri dönemlerde akciğer ve kalp gibi organları ilgilendiren çeşitli problemler boy gösterebilir. Bu problemlere ek olarak kişinin kendi dış görünüşü ile ilgili negatif düşünceleri de tedavi planlaması içerisinde üzerinde durulması gereken bir konudur.
Omurgada tespit edilen eğriliğin derecesinin 10 ile 25 derece arasında olan kişilerde genellikle 3, 6 ve 1 sene aralıklarla çekilen x-ray grafiler ile takip ve değerlendirilmesinin sürdürülmesi önerilir. 25 dereceden yüksek ancak 40-45 dereceye ulaşmayan eğikliklerde ise ortezleme adı verilen breysleme yöntemi hekim tarafından uygun görülmesi halinde denenebilir. Korse benzeri bir yapı olan ortez kullanımı ile omurga eğriliğinin ilerlemesini engellemek amaçlanır, ancak bu yönteme son yıllarda oldukça nadir uygulanmaktadır.
Bazı erken zamanda tespit edilen vakalarda bu breysleme yöntemi tedavi planlamasında ön plana çıkabilir. Ortezlerin büyüme dönemi boyunca günde 16-23 saat arasında değişen sürelerde giyilmesi gereklidir. Ortez tedavisinde düzenli kullanım önem arz eden bir konudur.
Omurgasında tespit edilen eğriliğin 40 dereceyi geçtiği kişilerde ise cerrahi müdahale ile omurganın düzeltilmesi gündeme gelebilir. Spinal füzyon cerrahisi adı verilen bir teknikte skolyozun düzeltilmesi amacı ile omurgayı oluşturan kemikler, uzun çubuklar, kemik grefti ve vida gibi yapılar kullanılarak birleştirilir. Çubuklar omurganın düzleştirilmesini sağlarken vidalar ile bu yapı sabitlenmiş olur. Kullanılan kemik dokusu ile yapının sağlamlaştırılması sağlanır. Büyüme gelişmesi devam eden çocuklarda zaman içerisinde çubuk ve vida yapılarının yeniden ayarlanması gündeme gelebilir.
Sonuç olarak, skolyoz tanısı almış hastalarda uygun egzersiz ve sportif aktiviteler, skolyoz gibi tedavinin de omurgasını oluşturur.
Son güncellenme tarihi: 20 Haziran 2024
Yayınlanma tarihi: 27 Nisan 2018
6 dk
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Bölüm Doktorları
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Önerilen Sağlık Yazıları
19 Eylül 2023 Salı
Sabah ağrılarla uyanıyorsanız dikkat
20 Eylül 2023 Çarşamba
Boyun ağrısına engel olmanın 9 yolu
20 Eylül 2023 Çarşamba
Sırtüstü yatmak bel ağrısı sebebi
20 Ağustos 2023 Pazar
Vücutta karıncalanma neden olur?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Osteoporoz Kliniği neleri amaçlar?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Ankilozan Spondilit: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Bel Fıtığı Nedir? Belirtileri ve Fizik Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Bel ve Sırt Ağrısı Tanı ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Boyun Düzleşmesi: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Diz ağrısı nedenleri ve tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
El bileği ağrıları neden olur?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Fibromiyalji: Nedir, Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Fizyoterapi Nedir, Fizyoterapi Kimlere Uygulanır?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
İltihaplı romatizma için öneriler ve tedavi yöntemleri
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Kalça ağrısı neden olur? Nasıl geçer?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Karpal Tünel Sendromu: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Klinik pilates nedir, ne yararı vardır?
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Omuz ağrılarının sebepleri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Osteoporoz (Kemik Erimesi) Nedir, Belirtileri Nelerdir?
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Osteoporoz nedir? Nasıl tedavi edilir?
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Parapleji nedir? Tedavisi nasıldır?
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma): Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Uyuşma neden olur?
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Bacak Kas İskelet Sistemi Problemlerinin Tanı ve Tedavisi
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Egzersiz Tedavisi
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Fizik Tedavi Yöntemleri
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Kanser Rehabilitasyonu
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Kas Ağrısı Sendromları ve Fibromiyalji Tanısı ve Rehabilitasyonu
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Kayropraktik (Omurga Sağlığı)
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Kişiye Özel Planlanmış Fiziksel Aktivite Programı
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Kol Kas İskelet Sistemi Problemlerinin Tanısı ve Tedavisi
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Nörolojik (Sinir Sistemi) Hastalıkların Rehabilitasyonu
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Ozon Tedavisi: Nedir, Nasıl Yapılır, Faydaları Nelerdir?
500 kez okundu
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Terapötik (Tıbbi) Masaj
500 kez okundu
20 Eylül 2023 Çarşamba
Dirsek ağrıları neden olur?
20 Eylül 2023 Çarşamba
Trafik kazalarında kamçı yaralanması
11 Ekim 2023 Çarşamba
Homeopati Nedir?
11 Ekim 2023 Çarşamba
Tetik Parmak Sendromu Nedir? Nedenleri ve Tedavisi
17 Ekim 2023 Salı
Sabah ağrıları ve sabah ağrılarının nedenleri
11 Mart 2024 Pazartesi
Hacamat Nedir? Faydaları Nelerdir ve Nasıl Yapılır?
Öne Çıkan Kanser Yazıları