24 Ağustos 2023 Perşembe
Hamilelikte Göz Problemleri Artabilir
Katarakt kelimesinin kökeni Yunanca “katarraktes” ve Latince “cataracta” sözcüklerine dayanmaktadır. Demir parmaklık anlamına gelen katarakt terimi göz merceğindeki sorunlara bağlı olarak açığa çıkan göz hastalığını ifade etmektedir. Katarakt hastalığı gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler başta olmak üzere körlüğe en sık sebep olan hastalıklardan biridir. Gözde bulunan lensin saydamlığının azalması ile matlaşması sonucu katarakt hastalığı açığa çıkmaktadır. Katarakt hastalığının farmakolojik bir tedavisi bulunmamaktadır. Tek tedavi yöntemi ameliyattır. Sıklıkla ileri yaşlarda açığa çıkan bu problemin tedavisi için saydamlığını kaybeden lens operasyonla çıkarılır ve yerine yapay bir göz içi lens yerleştirilir. Katarakt ameliyatının tarihi çok eski dönemlere dayanmaktadır. Teknolojinin ilerlemesi ile ameliyat uygulamaları da gelişmiş ve komplikasyonlar oldukça azalmıştır.
Katarakt, tek gözde ya da her iki gözde açığa çıkan göz merceğinin içinde, üzerinde veya kapsül kısmında oluşan bulanıklık ve opaklaşma ile karakterize bir göz hastalığıdır. İlerleyici bir hastalık olan katarakt, doğuştan veya sonradan kazanılan şeklinde 2 tipte olabilmektedir.
Doğuştan sahip olunan katarakta konjenital katarakt, sonradan açığa çıkan katarakta ise senil katarakt adı verilmektedir. Kataraktın oluşumunda birden fazla faktör ve mekanizmanın etkili olduğu düşünülmektedir fakat bu mekanizmalar tam olarak tanımlanmamıştır. Göz yakını görebilmek için akomodasyon adı verilen uyum sürecini gerçekleştirmektedir. İlerleyen yaşla beraber akomodatif gücün azaldığı ve buna bağlı lenste kalınlaşmalar meydana geldiği düşünülmektedir.
Kataraktın derecesine göre kişide görülen semptomlar değişmektedir. Görmede önemli sıkıntılara sebep olan katarakt hastalığının belirtileri arasında şunlar yer almaktadır:
Kataraktın açığa çıkış mekanizmaları kesin olarak belirlenememiştir. Fakat kataraktın oluşumunda bazı risk faktörlerinin etkili olabileceği düşünülmektedir. Kataraktın risk faktörleri arasında şunlar yer almaktadır:
Katarakt hastalığının ilerlemesini yavaşlatacak bazı yaşam tarzı değişiklikleri mevcuttur. Bunlar şu şekildedir:
Katarakt hastalığının ilaçla ya da beslenme değişiklikleri ile tedavisi mümkün değildir. Tedavide tek çözüm cerrahi operasyondur. Hangi cerrahi yöntemin uygulanacağına hastanın psikolojik ile fizyolojik özelliklerine bakılarak ve kataraktın ne kadar ilerlediğine bağlı olarak karar verilmektedir. Kataraktın henüz ilerlememiş erken dönemlerinde gözlük kullanmak kişinin gündelik faaliyetlerini sürdürmesini sağlamaktadır fakat bu semptomatik bir uygulamadır. Gözlük kullanımının herhangi bir tedavi edici etkinliği bulunmamaktadır. Gelişen teknolojiyle beraber oldukça sık ve güvenle uygulanan katarakt ameliyatlarının komplikasyonları da oldukça azalmıştır. Katarakt ameliyatında asıl hedef saydamlığını kaybetmiş opaklaşmış lensin çıkarılıp yerine sağlam göz içi lensin yerleştirilmesidir.
Katarakt tedavisi sadece cerrahi müdahale ile yapılmaktadır. Bu cerrahi işlemler dünya çapında göze en çok uygulanan işlemlerden biridir. Katarakt ameliyatı yapılmadan önce lokal veya genel anestezi uygulanmaktadır. Çocuklarda sıklıkla genel anestezi tercih edilirken yetişkinlerde ise göze yapılan iğne ya da kullanılacak damla vasıtasıyla lokal anestezi uygulanmaktadır. Anestezi yönteminin seçilmesinde hastanın uyum yeteneği göz önünde bulundurulmaktadır.
Hastanın anestezi etkisi altına girmesi sağlandıktan sonra uygulanacak cerrahi yönteme yönelik göze kesi atılmaktadır. Merceğin ön kısmı açıldıktan sonra kataraktlı kısmın tamamı veya bir kısmı dışarı çıkarılır. Kataraktlı kısım çıkarıldıktan sonra geriye sadece mercek zarı bırakılır. Hastanın yaşı, gözün sağlık durumu ve yapılacak ameliyatın çeşidine bağlı olarak yeni mercek yerleştirme işlemi yapılmaktadır. 1 yaşın altındaki bebek hastalarda yeni merceğin yerine konulması işlemi yapılmamaktadır. Bazı durumlarda ise merceğin yerleştirilmesi ameliyatın gidşatına ve başarısına göre ertelenebilmektedir. Yerleştirilecek olan merceğin özellikleri de yine gözün yapısına ve sağlık durumuna bağlı olarak göz duvarına dikilmeyi gerektiren, irise tutturulan gibi farklı şekillerde olabilmektedir.
Ameliyatın başarılı geçmesi kadar ameliyattan sonraki süreç de katarakt tedavisini etkilemektedir. Ameliyat gerçekleştirilen göz operasyon sonrasında bandajla kapatılmaktadır. Gözün dış enfeksiyon faktörlerine karşı açık hale gelmesinden dolayı bu bandaj doktora danışmadan çıkarılmamalıdır. Yine ameliyat sonrasında göz sert hareketlerle müdahale edilmemeli ovuşturmaktan kaçınılmalıdır. Ameliyattan sonra hastanede kalma süresine doktor tarafından karar verilmektedir. Herhangi bir ilaç kullanılırken doktora danışılmalı kafaya göre ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Yüz yıkama, duş alma, egzersiz yapma gibi faaliyetlerde bulunmadan önce doktor onayı alınmalıdır. Katarakt ameliyatından sonra bir daha katarakt oluşumu gözlenmez. Fakat merceğin içine yerleştirildiği zarda kalınlaşma meydana gelebilmektedir. Bu durum toplumda “ikincil katarakt” olarak adlandırılsa da tam bir katarakt durumu değildir.
Kataraktı tam olarak önlemek mümkün olmasa da uygulanacak bazı tedbirler koruma sağlayabilmektedir. Katarakt hastalığını önlemede etkisi olduğu düşünülen uygulamalar arasında şunlar yer almaktadır:
Özellikle ileri yaşlarda göz sağlığını ciddi etkilediği için yaşam konforunu da olumsuz etkileyen katarakt ortaya çıkmadan önce muayenelerin yapılması, uzman doktor gözetimi çok önemlidir. Böylece isk altındaki hastalar sorun meydana gelmeden bilinçli olabilir veya bu sorunu yaşayan hastalar yeterli donanım ve tecrübe ile sağlığına kavuşabilir. Siz de rutin göz muayenelerini göz hastalıklarından korunmak adına ihmal etmeyiniz.
Son güncellenme tarihi: 11 Mart 2024
Yayınlanma tarihi: 11 Mart 2024
Göz Hastalıkları
Göz Hastalıkları
Göz Hastalıkları
Göz Hastalıkları
Öne Çıkan Kanser Yazıları