22 Ağustos 2023 Salı
Negatif düşünceyi önlemenin 9 yolu
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), obsesyonları, kompulsiyonları veya her ikisini birden içeren kronik bir durumdur. Kişileri farklı şekillerde etkiler. Ancak genellikle belirli bir düşünce ve davranış örüntüsüne neden olur. OKB ile yaşayan insanlar, genellikle takıntılar ya da belirli bir davranışı tekrarlamak için aşırı bir istek uyandıran düşünceler yaşarlar. Daha sonra takıntılı düşünceyi hafifletmeye yardımcı olmak için bu dürtüyü harekete geçirirler.
Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), tekrarlayan davranışlar sergilemeye neden olan sık sık istenmeyen düşünceler ve hisler yaşanan bir hastalıktır. Tekrarlayan davranışlar, sosyal etkileşimleri ve günlük görevleri yerine getirmeyi önemli ölçüde engelleyebilir.
OKB'si olmayan birçok kişide de rahatsız edici düşünceler veya tekrarlayan davranışlar vardır. Ancak bunlar genellikle günlük yaşamı bozmaz. Pek çok kişi ön kapıyı kilitlediklerinden veya ocağı kapattıklarından emin olmak için iki kez kontrol eder. Tahtaya vurmak ya da maç sırasında takımın formasını giymek gibi birkaç batıl inanca sahip olmak da çok yaygındır. Bu alışkanlıklar kendinizi daha güvende hissetmenize yardımcı olsa da OKB'yi akla getirmez. OKB ile yaşayan kişiler için bu ritüeller kişisel tercih meselesi değildir. Aksine, günlük yaşamı karmaşıklaştıran olaylardır. Bu rahatsızlığı yaşayan birçok kişi, kompulsiyonlarını körükleyen düşünce ve inançların mantıksız veya en azından pek muhtemel olmadığını kabul eder. Yine de aşağıdaki amaçlar doğrultusunda harekete geçerler
OKB'si olan kişilerde düşünceler ısrarcı ve müdahaleci, davranışlar ise katıdır. Davranışları yapmamak, genellikle büyük sıkıntıya neden olur. Davranışlar tamamlanmazsa korkunç sonuçlarla ilgili belirli bir korku yaşanacağı düşünülür.
Takıntılar; geri gelmeye devam eden kalıcı, istenmeyen düşünceler, rahatsız edici, sıkıntıya veya kaygıya neden olan dürtüler ile imgelerdir. Bunları görmezden gelmeye veya ritüele dayalı hareket ederek onlardan kurtulmaya çalışabilirsiniz. Bu takıntılar genellikle başka şeyler düşünmeye veya yapmaya çalıştığınızda ortaya çıkar. Takıntılı düşüncelerin içeriği büyük ölçüde değişebilir. Ancak birkaç ortak tema şunları içerir:
Bu istenmeyen ve müdahaleci düşünceler, onları ne kadar görmezden gelmeye veya bastırmaya çalışırsanız çalışın, geri gelmeye devam eder. Onların ısrarı, bunların doğru olabileceği veya eğer onları önlemek için gerekli adımları atmazsanız gerçekleşebilecekleri konusunda daha güçlü bir inanca yol açabilir.
Yapmaya zorlandığınızı hissettiğiniz tekrarlayan davranışlardır. Bu tekrarlayan davranışlar veya zihinsel eylemler, takıntılarınızla ilgili kaygıyı azaltmak veya kötü bir şeyin olmasını önlemek içindir. Ancak zorlantılara katılmak, hiçbir zevk vermez ve kaygıdan yalnızca sınırlı bir rahatlama sağlayabilir.
Takıntılı düşüncelere sahip olduğunuzda kaygınızı kontrol etmenize yardımcı olacak kurallar veya ritüeller uydurabilirsiniz. Bu zorlantılar mantık dışıdır ve genellikle düzeltmeyi amaçladıkları sorunla ilgili değildir. Saplantılarda olduğu gibi, zorlantıların da genellikle şu gibi temaları vardır:
Kompulsiyonları obsesyonlara bir tepki olarak düşünebilirsiniz. Bir takıntı ortaya çıktığında, neden olduğu endişe ve sıkıntıyı hafifletmek veya bu takıntılı düşüncenin gerçekleşmesini engellemek için harekete geçme zorunluluğu hissedebilirsiniz. Bu eylemleri belirli sayıda veya işler tam olarak doğru görünene kadar tekrarlama ihtiyacı hissedebilirsiniz. Ritüel sırasında bir hata yaparsanız, baştan başlayıp mükemmel bir şekilde bitirmediğiniz sürece işe yaramayacağını hissedebilirsiniz.
Klinik olarak tanınan obsesif kompulsif bozukluk türleri yoktur. Yine de saplantılar ve zorlantılar genellikle bazı ortak temalar etrafında dönme eğilimindedir:
Kesin olarak bilinmese de obsesif kompulsif bozukluk nedenleri ve yarattığı semptomların oluşumunun beyindeki nörotransmitter adı verilen belirli kimyasalları, özellikle serotonini yönetme şekliyle ilgili olduğu düşünülür. Ancak, farklılıklara neyin sebep olduğunu bilinmez. Genetik etkenler OKB’ye sebep olabilir. Stres de OKB'ye doğrudan neden olmasa da özellikle değişimle başa çıkıldığında semptomlar kötüleştirebilir. Ayrıca OKB, travmatik bir olaydan veya taşınma, bir kardeşin doğumu, evlilik veya boşanma gibi bir yaşam geçişinden sonra ilk kez ortaya çıkabilir.
OKB için bir test yoktur. Bir hekim semptomlarınız, tıbbi ve ruhsal sağlık geçmişiniz hakkında sorular sorduktan sonra tanı koyar. Doktorlar, OKB'yi teşhis etmek için Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, 5. Baskı'da (DSM-V) açıklanan kriterleri kullanır. Bu kriterlere göre obsesif kompulsif bozukluk belirtileri şu şekikde sıralanabilir:
OKB'nin en yaygın tedavi planı, psikoterapi ve ilaç tedavisini içerir. Uygun tedavi gören OKB hastaları genellikle yaşam kalitesinde artış ve işlevsellikte iyileşme yaşarlar. Tedavi, bir bireyin okulda ve işte işlev görme, ilişkiler geliştirme ve ilişkilerden zevk alma ve boş zaman aktivitelerini sürdürme yeteneğini iyileştirebilir. Etkili bir diğer obsesif kompulsif bozukluk tedavisi de maruz bırakma ve tepki önleme (ERP) olarak bilinen bilişsel-davranışçı terapidir (BDT).
Son güncellenme tarihi: 20 Ağustos 2024
Yayınlanma tarihi: 20 Ağustos 2024
Psikiyatri
Psikoloji
Psikoloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları