22 Ağustos 2023 Salı
Negatif düşünceyi önlemenin 9 yolu
Kanser tanısı alan çiftlerde ilişki yönetimi açısından en çok göz ardı edilen konulardan biri de cinsellik. Oysa kanser tedavi sürecinde de cinsel hayat önemli ve yasak değil. Belirli koşullar altında sürdürülmesi, ilişkiyi destekleyerek tedavi sürecini de olumlu etkiliyor.
“İletişimi kuvvetli olan, empati yeteneği ve sorun çözme becerisi yüksek kişiler, kanser tedavi sürecinde ilişkilerini de daha sağlıklı yürütmeyi başarıyorlar.”
Selin Karabulut Hızlan - Uzman Psikolog
Fiziksel, psikolojik, sosyal ve hatta ekonomik boyutlarıyla kanser, aile içinde tüm rollerin değişmesini de beraberinde getiren, özellikle çiftlerde destek ihtiyacının arttığı bir süreç. Kuşkusuz insanın, hastalık tanısı almış partneri/eşi için endişelenmesi kadar doğal bir durum yoktur. Bu süreçte önemli olan husus ise, eşlerin endişelerini nasıl yönettiği oluyor. Kişilik yapısı, baş etme stratejileri, hastalığın evresi, seyri ve hastanın yaşı tüm bu süreçte oldukça etkili. Endişenin azaltılmaya çalışıldığı bu dönemde her şey doğal akışında devam edebilir mi? Örneğin eşlerin cinsel hayatında nasıl bir yol izlenmeli? Değişen beden imajı cinselliği olumsuz yönde etkilediğinde (kilo kaybı, saç kaybı, meme ameliyatı ve bıraktığı izler gibi), bu durum ilişkiye nasıl yansır? Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan’ın verdiği bilgiler kapsamında kanserde cinsellik konusunu irdeledik…
Cinsellik her yetişkinin hayatında önemli rol oynayan, çift ilişkisinin vazgeçilmez temellerinden biri. Keyfimiz yerindeyse, ilişkimizde her şey yolundaysa, sağlıklıysak libidomuz yükselir ve cinsel olarak aktif olmayı, sevdiğimize fiziksel olarak yakınlaşmayı isteriz. Bazen haz almayı ertelediğimiz durumlar da olur ki, bu durumlarda cinsellikten geçici süreliğine uzaklaşırız. Örneğin doğum yaptığımızda, kötü bir haber aldığımızda, çok yorgun ve stresli anlarımızda ya da hasta olduğumuzda... Dolayısıyla tanı ve/veya tedavi aşamasında cinsellikten uzaklaşmak eşler için doğal bir durumdur.
Devam eden bir tedavi (kemoterapi/radyoterapi/hormonterapi) esnasında cinsel ilişki yasaklanmaz. Ancak hastaya enfeksiyon bulaşması açısından prezervatifle korunma önemli. Dolayısıyla eşler istediği sürece, cinsel ilişkiye girmelerinde bir sakınca yok. Cinsel istek-cinsellik, (doktorunuz tarafından bilhassa uygun görülmeyen durumlar hariç) tedavinizi bozacak bir süreç değildir. Kemoterapi sonrası menopoz durumunda da cinsel ilişki sürdürülebilir. Burada en önemli husus ise, kişinin kendi istek ve ihtiyaçlarını gözetmesidir. Doğru bilgi ve takviyeler için doktoruna danışıp destek alması en doğrusudur. Teşhis sonrası ilişkide değişen roller, endişe ve sorumluluklar nedeniyle hastanın destek ve yakınlık ihtiyacı da artar. Cinsel enerjisi düşmüş olan eşlerden her ikisinin de, özellikle tanı almış olan eşin yakınlık, şefkat, anlaşılma ve desteklenme ihtiyacı daha fazla olabilir.
Genellikle pamuk ipliğindeki ilişkiler, yani iyi olmayan sağlıksız ilişkiler iyice bozulabilir. Kişinin partnerinin kanser tanısı alması elbette en az kendisinin kanser olması kadar travmatik bir durum. Kişi hem kendisi sakin olmaya çalışırken hem de sevdiği kişiyi destekleme konusunda zorlanabilir. İlişkideki kimi sorunlar yok sayılmaya çalışılır ama bu esnada ilişki daha da karmaşık hale gelebilir. Sağlıklı ilişkiler ise güçlü destek ve iletişimle yara almaz, hatta bazıları bu süreçten daha da güçlenerek çıkar. Sorun çözme becerileri ve duygusal alandaki açık iletişimleri sayesinde süreci atlatıp yollarına devam ederler.
Yapılan araştırmalar, hastalık tanısı almış kişilerin eşleri tarafından en çok “anlaşılmak” istendiği yönünde bulgular veriyor. İletişiminizi güçlü tutun, empatiye önem verin. Bu sayede sorun çözme beceriniz de güçlenecek ve tedavi sürecinde ilişkinizi daha sağlıklı yürütmeyi başaracaksınız. Unutmayın; sağlıklı bir ilişkiye sahip çiftler, partnerlerinin neye, ne kadar ihtiyaçları olduğunu, önceliklerinin ne olduğunu anlar, birbirleriyle empati kurabilirler.
Sağlıklı bir ilişkide cinsellik vardır, hastalığa rağmen vardır. Sadece sıklığı azalabilir, artabilir. Fakat asla cinsel hayat bitmez. “Yaşadığına şükret” gibi söylemlere asla kulak asmayın.
Cinsellik sadece cinsel bir birleşmeden ibaret değil; her türlü ten teması, fiziksel yakınlık, erotik sohbetler, mesajlaşmalar veya şefkatli öpücükler ile sarılmalar da cinsellik kapsamındadır. Şunu unutmayın; partnerinizle cinsel hayatınız yatak odanızda başlamaz, hayatın her alanında her zaman besleyebileceğiniz bir durumdur.
Unutmayın, çocuklar çift ilişkisinin kurtarıcıları veya ilişkiye katlanma sebebi değiller. Söz konusu tanı onların da hayatında birtakım değişiklikler yaratır. Doğru ve yeterli bilgiyi dürüstçe onlarla paylaşmak en doğrusu.
Kanser tanısı alan çiftlerin ilişkilerinde görülen büyük bir hata var; her şeyi askıya alıp bekletmek, tedavi bitene kadar normal hayatı ertelemek. Oysa tedaviye rağmen sohbet etmek, şakalaşmak, gezmek, tatile gitmek, romantizm mümkün. Bunları hayatınızdan geçici süreliğine de olsa çıkarmayın. Sizi tanımlayan şey “hastalık tanısı” olmamalı.
Son güncellenme tarihi: 30 Temmuz 2024
Yayınlanma tarihi: 30 Temmuz 2024
Psikoloji
Psikoloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları