20 Eylül 2023 Çarşamba
“Genetik kanser” mi, “kalıtsal kanser” mi?
Kanser tedavisinde her geçen gün yeni gelişmeler olmaktadır. Uzun yıllardır kullanılan kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerine ek olarak son yıllarda immünoterapi adı verilen ilaçlarla kanser hastalığı artık daha uzun süreli kontrol altına alınmaya başlanmıştır. İmmünoterapi ile kişinin bağışıklık sistemi aktive hale getirilerek, kişinin kendi bağışıklık sistemi hücrelerinin kanser hücreleri ile daha etkili savaşması sağlanır.
WBC olarak kısaltılan beyaz kan hücreleri ya da akyuvarların yanı sıra lenf sisteminin doku ve organlarından oluşan bağışıklık sisteminin harekete geçmesini sağlayan immünoterapi, biyolojik bir tedavi türü olarak da tanımlanabilir. 1800'lü yılların ikinci yarısından itibaren farklı immünoterapi yöntemleri denemiştir, ancak son yıllarda teknolojinin getirdiği yeniliklerle kanser hücresinin daha iyi tanınması sonucu “kontrol noktası” denen kanser hücresi ve bağışıklık sistemi hücreleri üzerindeki moleküllerin düzenlenmesini sağlayan ilaçlarla yapılan immünoterapi yöntemi birçok hastalık için uzun süreli kontrol hatta tam iyileşme sağlayan bir umut olmuştur. Günümüzde immünoterapi tedavi denilince anlaşılan kontrol noktası inhibitörleri (checkpoint inhibitors) nedir? Bunlardan bahsedeceğiz.
Vücudun kendi hücrelerinden oluşan kanser hücreleri, sağlıklı hücrelerden farklı yapıdadır. Bu yüzden vücudun savunma sistemi, kanser hücreleri ile savaşır. Ancak kanser hücreleri, bazı farklılaşmalar yaparak bağışıklık sisteminin onları tanımasını ve harekete geçmesini engelleyebilir. Kanser hücrelerinin kendini gizleyebilme özelliği, taşıdığı proteinlerden kaynaklanır. Tüm bunlara ek olarak kanser hücreleri mutasyon geçirebilir. Bu da bağışıklık sistemi tarafından algılanan kanser hücrelerinin değişim göstererek, savunma sisteminden saklanmasını kolaylaştırır. Sonuç olarak vücudun kendi bağışıklık sisteminin, kanserli hücreyi yok etme özelliği azalır ya da tamamen kaybolur. İmmünoterapi tedavisi biyolojik bir tedavi şeklidir. Farklı bir deyişle immünoterapi sırasında vücuda verilen ilaç, kişinin kendi bağışıklık sisteminin aktif hâle gelmesini sağlar. Aktive olan immün sistem, kanser hücrelerini tanıyarak onları yok eder.
Bağışıklık sistemi elemanlarından olan makrofajlar, NK hücreleri ve T lenfositleri gibi hücrelerin aktifleştirilmesini sağlayan immünoterapi, temelde kişinin bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için uygulanan tedavi türüdür. Sık kullanılan immünoterapi yöntemlerinin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir:
Daha eskiden kullanılan diğer immünoterapi yöntemleri ise kısaca;
Son yıllarda özellikle ‘kontrol noktası inhibitörleri kemoterapi ve radyoterapi ile birlikte ya da tek başına kullanılmaktadır. İlk geliştirldiklerinde sadece metastatik yani yaygın evrede kullanılırken artık günümüzde erken evre kanserlerde kemoterapi ile birlikte kullanımı söz konusudur. Ve böylece hastalıkta daha uzun süreli iyileşme ve kontrol sağlanabilmektedir.
Kontrol noktası inhibitörleri denen immünoterapi, kemoterapi gibi damardan (intravenöz) serum yolu ile verilmektedir. Uygulama öncesi özel bir hazırlık gerekmez.
İmmünoterapi ilaçlarında klasik kemoterapi ilaçlarında görülen gibi saç dökülmesi görülmez, ancak kemoterapiden farklı olarak bu ilaçlar bağışıklık isteminin etkisi artırdığı için kendi sağlıklı hücrelerimizi yabancı olarak algılayıp, böbrek, bağırsak, endokrin bezler, karaciğer ve diğer organlarla ilgili problemler oluşturabilir. En sık yan etki olarak ishal ve hipotroidiye rastlanır.
Hastalığın çeşidine ve evresine bağlı olarak immunoterapi uygulamaları değişmektedir. Hangi hastanın immünoterapiye uygun olduğunu belirlemek için bazı kanserlerde hastaların patoloji bloklarından özel moleküler testler yapılması gerekir ( PDL-1, MSI yada TMB gibi). Bazı tümörlerde ise özel bir test gerek olmadan kullanılabilir. Hastanın doktoru kişinin immunoterapi için uygun olup olmadığı bu sonuçlar ve yapılan çalışma sonuçları doğrultusunda belirler.
Birçok çalışmada teorik olarak hastalık stabil olduğu ve yan etkileri olmadığı sürece hastalar immünoterapiye sürekli devam edebilmektedirler. Yapılan bazı çalışmalar daha kısa süreli kullanımının ekilierini değerlendirmektedir.
Bu tedaviler medikal onkoloji uzmanı tarafından planlanıp, uygun hastaya, uygun zamanda verilmelidir.
Son güncellenme tarihi: 19 Ekim 2020
Yayınlanma tarihi: 19 Ekim 2020
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Öne Çıkan Kanser Yazıları