21 Ağustos 2023 Pazartesi
Karaciğerin en yakın dostları: Greyfurt ve limon
Kıl dönmesi, genellikle kuyruk sokumu bölgesinde görülen ve kılların deri altında toplanıp kistik bir durum oluşturmasıdır.
Kıl dönmesi, genellikle kuyruk sokumu bölgesinde görülen ve kılların deri altında toplanıp kistik bir durum oluşturmasıdır. Toplanan kıllar, zamanla oyuk oluşturarak cilt enfeksiyonu oluşturabilir. Belirtileri ise küçük bir oluşumdan, ağrılı ve akıntılı bir kitleye kadar farklılaşabilir. Kıl dönmesi, hastalığın seyrine göre cerrahi müdahale ile tedavi edilir.
Tıpta bilinen adıyla”pilonidal sinüs” olarak da bilinen, vücudun en çok kuyruk sokumunda görülen kıl dönmesi, intergluteal oluk olarak adlandırılan iki kalça arasındaki oyukta meydana gelir. Kıl dönmesi; enseden, sırttan veya saçtan dökülen kılların kuyruk sokumuna dökülüp orada toplanması ve deri altına yerleşmesidir. Burada biriken kıllar, kistik bir durumda olabilir. Genellikle kendini şişlik, akıntı ve ağrı gibi belirtilerle gösterebilir. Pilonidal sinüs hastalığı, %80 oranında erkek hastalarda rastlanır ve özellikle 15-24 yaş arası genç erkeklerde, hormon aktif özellikler ve fazla kıl yapısı gereği daha sık görülebilir.
Hastalarda görülen kıl dönmesi şikayeti, vücudun en çok kuyruk sokumu bölgesinde görülebilir. Daha sık kuyruk sokumunda görülmesinin sebebi; bu bölgenin kıllı yapıda olması, nemli-ıslak kalması ve ayrıca buradaki derinin daha ince ve enfeksiyona daha yatkın olması olabilir. Kuyruk sokumu bölgesinin, özellikle oturmaya bağlı olarak baskı altında kalması da kılların deriye yerleşmesini kolaylaştıran bir neden olarak sayılabilir. Bunun dışında kıl dönmesi, nadiren de olsa koltuk altı, göbek deliği bölgesi ve parmak aralarında da oluşabilir.
Kıl dönmesinin tedavi edilmediği durumlarda, ilk zamanlarda hastalara herhangi bir rahatsızlık vermese de ilerleyen dönemlerde iltihabik duruma dönüşebilir ve enfeksiyon oluşabilir. Kişiler bu durumu fark etmez ve bir doktor kontrolüne gitmezlerse oradaki kist büyüyebilir ve birden fazla oluk oluşumuna sebebiyet verip ağrılı-acılı kıl dönmesi komplikasyonları meydana gelebilir. Tedaviye geç kalınan durumlarda cerrahi müdahaleler ya da ameliyat kaçınılmaz olabilir. Görülme olasılığı nadir olsa da uzun süre varlığı bilindiği halde tedavi edilmeyen kıl dönmesi hastalığı, oradaki iltihabik durumun kendini sık sık tekrar etmesine ve zamanla yaraya dönüşmesine neden olabilir.
Kıl dönmesi, çok fazla ilerlemeden fark edildiği durumlarda ameliyatsız tedavi mümkün olabilir. Ameliyatsız kıl dönmesi tedavisinin ana prensibi, normal dokuya dokunmayarak, kıl keseciğinin alınarak ortadan kaldırılmasıdır. Tıpta buna drenaj tedavileri de denir. Ameliyatsız tedavilerde pilonidal sinüs kesesi, lokal anestezi ile uyuşturulur ve ilgili bölge, kıl kesesinden temizlenir. Ameliyatsız işlemlerde hasta hemen günlük yaşamına dönebilir ve pansuman, yara bakımı gibi işlemlere gerek kalmaz. Ayrıca hastalar, narkoz almadıkları için işlemleri daha konforlu geçirebilirler ve 5-6 dakika gibi kısa sürelerde tedavileri tamamlanır. Ameliyatsız kıl dönmesi tedavisinde uygulanan bazı yöntemler ise aşağıdaki gibidir:
Kıl dönmesi tedavi edilmezse kişilerin sosyal hayatını bozucu boyuttaki akıntılara, kendini tekrar eden apselere sebebiyet verebilir. Hastalık genel olarak kuyruk sokumunda olduğu için bazı hastalar doktor muayenesine gitmeye çekinebilirler. Böyle durumlarda kıl dönmesinin oluşturduğu oyuk genişleyebilir ve ağrı, akıntı, oturma güçlüğü gibi komplikasyonlar görülebilir.
Kıl dönmesi şikayetinin geç kalındığı ya da ertelendiği durumlarda cerrahi operasyonlar gerekebilir. Yüksek oranda iyileşme sağlayan ve nüks etme olasılığının düşük olduğu cerrahi müdahalelerin bazı çeşitleri bulunur. Bu ameliyatlar ise fistulotomi ve küretaj, marsupializasyon, z-plasti, V-Y ilerletme flebi, rhomboid flep, gluteus maximus myokutanöz flebi, eksizyon-primer kapama, kistotomi ameliyatı, endoskopik pilonidal sinüs tedavisi, bascom operasyonu şeklinde sıralanabilir. Yapılan cerrahi müdahalenin ardından hastalar genellikle 24 saat boyunca hastanede gözetim altında tutulur. İlk 1 hafta hastalar düzenli pansuman yaptırır ve ağrı kesici, antibiyotik türevi ilaçları kullanır. Hastalar, ameliyatlı bölgeye su geçirmeyen flasterler yapıştırmak kaydıyla banyo yapabilirler. Ameliyattan 1 hafta sonrasına kadar yara üzerine oturma durumunda konfor bozukluğu olabilir. Ağır işlerden kaçınmak uygun olur. Son olarak, atılan dikişler operasyondan 10-15 gün sonra alınır ve hasta normal yaşantısına dönebilir.
Kıl dönmesi hastalığının, genel temizlik kurallarına uyulduğu ve gerekli hijyenin sağlandığı durumlarda görülme olasılığı oldukça azdır. Oluşum yerleri genellikle kuyruk sokumu bölgesi olduğu için bu bölgenin özel olarak temizlenmesi zaman zaman unutulur. Özellikle erkek hastaların bu bölgenin temizliğine dikkat etmeleri gerekebilir. Kıl dönmesinin önüne geçmek için uygulanması gereken bazı yöntemler ise şöyledir:
Son güncellenme tarihi: 21 Eylül 2022
Yayınlanma tarihi: 21 Eylül 2022
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Öne Çıkan Kanser Yazıları