21 Ağustos 2023 Pazartesi
Karaciğerin en yakın dostları: Greyfurt ve limon
Tiroid kanseri, boynun ön kısmında yer alan ve vücutta hormon üretiminden sorumlu olan tiroid bezinde gelişen bir kanser türüdür. Tiroid bezi; metabolizma hızını, enerji üretimini ve büyümeyi düzenleyen önemli hormonlar salgılar. Tiroid kanseri, bu bezdeki hücrelerin anormal şekilde büyümesi ve kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla meydana gelir. Erken evrelerde fark edilmesi zor olsa da tiroid kanseri genellikle tedavi edilebilir bir hastalıktır.
Boynun ön kısmında yer alan kelebek şeklindeki tiroid bezinde meydana gelen bir kanser türüdür. Tiroid bezi; metabolizma hızını, vücut sıcaklığını, kalp atışını ve enerji üretimini düzenleyen önemli hormonları (T3 ve T4) üretir. Tiroid kanserinde bu bezdeki hücreler anormal bir şekilde büyüyerek kontrolsüz bir biçimde çoğalır. Bu çoğalma sonucunda da tümör oluşturur. Bu tümörler, tiroid bezinin işleyişini etkileyebilir ve zamanla lenf düğümleri ya da diğer organlara yayılabilir.
Dünya genelinde oldukça sık görülen tedavi edilebilir bir kanser türüdür. Erken evrelerde tespit edildiğinde tedavi başarısı oldukça yüksektir. Çoğu tiroid kanseri yavaş büyüme eğilimindedir. Erken teşhis edildiğinde yaşam süresine olumsuz etkisi azdır. Ancak, nadir görülen agresif türleri daha hızlı yayılabilir ve daha yoğun tedavi gerektirebilir. Hücrelerin yapısına ve gelişim hızına göre farklı türlere ayrılır. Tiroid kanseri çeşitleri şöyledir:
Tiroid kanseri, erken evrelerde belirgin semptomlar göstermeyebilir. Ancak, hastalık ilerledikçe boyun bölgesinde şişlikler ve bazı spesifik belirtiler ortaya çıkabilir. Tiroid kanseri genellikle yavaş gelişen bir hastalık olduğu için belirtilerin fark edilmesi zaman alabilir. Aşağıda tiroid kanserinin en yaygın belirtileri sıralanmıştır:
Tiroid bezindeki hücrelerin DNA’sında meydana gelen değişiklikler sonucunda gelişir. Bu mutasyonlar, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına ve kanserli bir tümör oluşturmasına yol açar. Tiroid kanserinin kesin nedeni her zaman belirlenemese de, bazı risk faktörleri hastalığın gelişme olasılığını artırabilir.
Özellikle çocukluk döneminde baş ve boyun bölgesinde maruz kalmak, tiroid kanseri riskini artırabilir. Geçmişte tıbbi amaçlarla yapılan radyoterapi tedavileri ya da nükleer kaza gibi çevresel faktörler tiroid hücrelerinde DNA hasarına yol açarak kanser gelişimine neden olabilir. Radyasyon maruziyeti en büyük risk faktörlerinden biridir. Ayrıca ailede tiroid kanseri öyküsü olan kişilerde bu kanserin gelişme riski daha yüksektir. Özellikle medüller tiroid kanseri, genetik bir mutasyon olan RET proto-onkogen ile ilişkilendirilir. Bu mutasyon, kalıtsal olabilir ve aile içinde birden fazla kişide görülebilir. Aynı zamanda, multiple endokrin neoplazi (MEN) gibi genetik sendromlar da tiroid kanseri riskini artırabilir.
Kanser hücrelerinin tiroid bezinde ne kadar yayıldığını, çevre dokulara ya da vücudun diğer bölgelerine metastaz yapıp yapmadığını belirlemek için evrelere ayrılır. Diğer türler gibi genellikle 4 ana evreye ayrılır. Her evre, kanserin büyüklüğüne ve vücuttaki yayılımına göre sınıflandırılır.
Doktorun fiziksel muayenesi ve çeşitli testlerle tiroid kanseri tehis edilir. Belirtiler veya boyunda hissedilen bir kitle olduğunda kanseri tanısını doğrulamak için bir dizi test yapılır. Kanser, tiroid fonksiyon testleri ile doğrudan teşhis edilemez. Ancak tiroid bezinin çalışması hakkında bilgi sağlayan TSH, T3, T4 hormon seviyeleri ölçülür. Ayrıca, medüller tiroid kanseri şüphesi varsa kalsitonin ve CEA (karsinoembriyonik antijen) seviyeleri kontrol edilebilir.
Testler yanı sıra hastalara ultrason da uygulanır. Tiroid ultrasonu, tiroid bezinde bulunan kitlelerin boyutu, yapısı ve katı ya da sıvı dolu olup olmadığını değerlendirmek için kullanılır. Ultrason, tiroid bezindeki düğümlerin veya kitlelerin kanser olup olmadığını tespit etmek için kullanılan ilk görüntüleme yöntemlerinden biridir.
Tiroid kanseri tedavisi, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna planlanır. Erken evre tiroid kanserlerinde en yaygın tedavi yöntemi, tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bu işlem sırasında tiroid bezinin bir kısmı veya tamamı alınabilir. Ameliyat sonrası, tiroid hormonlarının eksikliğini dengelemek için ömür boyu tiroid hormonu replasman tedavisi gerekebilir. Ayrıca, ameliyat sonrası tümör hücrelerinin tamamen yok edilmesi için radyoaktif iyot tedavisi de uygulanabilir. Bu tedavi, özellikle papiller ve folliküler tiroid kanserlerinde yaygın olarak kullanılır.
İleri evre tiroid kanserlerinde ise cerrahiye ek olarak radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedaviler kullanılabilir. Radyoterapi, kanserin yayılımını sınırlamak için kullanılırken, kemoterapi genellikle anaplastik gibi agresif kanser türlerinde tercih edilir. Bunun yanı sıra, hedefe yönelik tedavi ve immünoterapi gibi yeni tedavi yöntemleri, özellikle metastatik veya tedaviye dirençli tiroid kanserlerinde uygulanır.
Son güncellenme tarihi: 30 Eylül 2024
Yayınlanma tarihi: 11 Mart 2024
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Öne Çıkan Kanser Yazıları