21 Ağustos 2023 Pazartesi
Karaciğerin en yakın dostları: Greyfurt ve limon
Memesindeki birçok kitle sebebiyle doktor takibinde olan 49 yaşındaki bir çocuk annesi E.Ş’ye gittiği hastanede memesinde iltihap olduğu söylendi. Antibiyotiklerin kendisine iyi geldiğini belirten E.Ş., daha sonra koltuk altında ağrı hissetti ve tekrar doktora gitti. 4. evre meme kanseri ve aynı zamanda tümörün kemiklere de sıçradığını öğrenen E.Ş., “Oğlum tedavi sürecime en büyük motivasyon kaynağım oldu, hatta bana destek olmak için o da saçlarını kestirdi. Benim bu hastalık tablosuna göre ölmem lazımdı. Ancak yaşamak çok güzel. İçimizde kendimizi bırakma duygusu yok diye düşünüyorum. Uçurumdan düşsek 10 saniye daha hayatta kalmak adına bile olsa dala tutunuyoruz. Bence bu hayata bağlılık insanoğluna özel” açıklamasında bulundu.
Memesindeki kitleler nedeniyle takipli bir hasta olduğunu ve bir çocuk annesi olduğunu anlatan E.Ş., “Ağrılı, elimle dokununca hissettiğim, çok sert taş gibi oluşumlar vardı ve özellikle sol mememde kızarıklık meydana geldi. Bana ilk başta onların su keseleri olduğu ve bir meme iltihabı olduğu söylendi. Antibiyotik tedavisi uygulandı ve tedavi iyi geldi. İltihap da olabiliyormuş, bu nedenle iltihap gidince ben düzeldim sandım. Doktor arkadaşlarımı aradım. Ağrım koltuk altıma doğru yayılmaya başlamıştı çünkü. Doktora gittiğimde aynı gün biyopsi yapıldı, mamografi ve ultrasona girdim ve 4. evre kanser tanısı kondu. Ertesi gün Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü’ye gittim. Şeref Hoca sonuçlarıma baktı ve PET’e girdim. PET’e girdikten sonra tümörün maalesef kemiklere sıçradığını öğrendim. Memelerde onlarca kitle vardı, lenfler dahil. Ayrıca kemiğe de sıçramışlardı. Tüm bunlar 2016 yılının ocak ayında oldu” dedi.
Kanser tedavisine başlamadan 6 ay önce babasını kaybettiğini söyleyen E.Ş., “Babam benim için çok kıymetliydi; dostumu, arkadaşımı kaybetmiş gibi oldum. Bu nedenle bu hastalığı duyar duymaz ‘İyi ki babam öldü, bu hastalığımı duymadı’ diye bile düşündüm. Çocuğum ise çok büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Sadece oğlum için iyileşmeyi düşündüm, pes etmeyi asla düşünmedim. Muhtemelen beynimde hep bu mesaj vardı. Hayatı hiç bırakmadım, makyaj yaptım, dökülen saç, kaş ve kirpiklerimin yerine yenilerini koydurdum. Toparlandığım an kendimi dışarı attım. Hayata hiç küsmedim” şeklinde konuştu.
Büyük şirketlerde satış bölümünde çalıştıktan sonra emekli olan E.Ş., “Bunalıma düştüğüm ve nefesimin kesildiği zamanlar oldu ama oralardan çıktım. Yaşamak çok güzel. 4. evre kanser tanısı almışım, benim bu tabloyla ölmem lazım. Fakat içimizde kendimizi bırakma duygusu yok diye düşünüyorum. Uçurumdan düşsek 10 saniye daha hayatta kalmak adına bile olsa dala tutunuyoruz. Bence bu hayata bağlılık insanoğluna özel” dedi.
Oğluna ilk önce hastalığı ile ilgili bir şey söylemeyen, bağışıklık sistemiyle ilgili bir rahatsızlığı olduğunu söyleyen E.Ş., “Bu hastalık benim saçlarımı da dökeceği için saçlarımı kestireceğimi söyledim. Oğlum çok büyük tepki gösterdi. Zaten büyük üzüntü içindeydi, babası yurt dışında yaşadığı için göremiyor, dedesini kaybetti ve taşındığımız için okulundan ayrılmak zorunda kaldı. Hastalığımı yaklaşık 2 ay sakladım. Ancak hastalığın yan etkileri arttıkça oğlum da anladı. Okulda kanser kelimesini çok kullanmaya başlamış, benim de dikkatimi çekti. Sonra psikoloğa gittik ve ben oğluma söyledim. O da bana destek olmak için saçlarını kestirdi” şeklinde konuştu.
6 büyük, 4 küçük olmak üzere 10 kür kemoterapi gören ve daha sonra 3 tane daha kemoterapi alan E.Ş., “Ultrason sonuçları ilk başta çok iyiydi. Kitlelerde yüzde 40’lara varan küçülmeler oldu. Bende tümör sayıları çok fazla. Kitlelerin sayısı sanıyorum 20’nin üstünde. Son kemoterapimi aldıktan sonra PET’e girdim. Arkadaşlarımla dışarıda restorandaydık. Sonuçları heyecanla bekliyorduk. Şeref Hoca’dan telefon geldi ve ‘Mucize yarattınız. Sonuçlar çok iyi. Radyoterapiye gerek kalmayacak’ dedi. Kitleler küçülmüş. Ardından hormon tedavisine başlandı. Daha sonra Şeref Hoca beni Anadolu Sağlık Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı’nın da görmesini istedi. Metin Hoca memelerin içini ameliyatla boşaltıp içerisine silikon konmasını önerdi önlem tedavisi kapsamında. Düşündüm ve bunu yaptırmaya karar verdim. Önümüzdeki günlerde ameliyat olacağım” dedi.
Hastalıktan sonra farkındalığının çok arttığını belirten E.Ş., kanser hastalarına şu önerilerde bulundu: “Kanser bana çok şey öğretti. Her gün uyanıyorum, yogamı yapıyorum. Her gün yüzüyorum. Hayata karşı daha çok heyecanlıyım. Ben muhtemelen bu hastalıktan ölmeyeceğim, böyle hissediyorum. Kanser hastaları hayatın içinde olsunlar. Çıkıp çekirdek alsınlar, bisiklet sürsünler. Bir şeyleri muhakkak yapsınlar, oyalansınlar. Sağlıkları elverdiğince çalışsınlar. İnsan kendiyle baş başa kaldığında depresyondan kaçması k mümkün değil. Bir de internetten uzak kalınmalı. Ben doktoruma bana çok detay vermemesini söyledim. Ben tümör sayısını tam olarak bilmiyorum mesela. Çok bilgi edinince endişe ve kaygı da artıyor.”
Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü ne diyor?
E.Ş.’yi yaklaşık 2 yıl önce ilk kez gördüm ve incelemeler sonucunda metastatik meme kanseri olduğu ortaya çıktı. Daha ilk tanıyı paylaşma seanslarımızda beni şaşırtmaya başladı. Hiçbir zaman “Niye ben?” demedi; çok sakin, savaşçı ve ekip olarak çalışmaya hazır tavrı benim işimi çok kolaylaştırdı. Tedaviden alınabilecek yanıtı sorduğunda, “Kontrole girer ancak tamamen yok olmayabilir, bazen tama yakın kitleler kaybolabilir” desem de; “Hocam ben en iyi yanıt alan gruba gireceğim, merak etmeyin” derdi. Tedavi sürecini çok iyi öğrenerek işlemlere başladı. İleri evre bir kanser olması nedeniyle önce cerrahi gerekmiyordu ve kemoterapi gibi sistemik tedaviler alması gerekiyordu. Uzunca bir süre kemoterapi aldı. Kemoterapiler sırasında önerilerimize tam olarak uyması ve pozitif bir yaklaşımda olması ile çok fazla yan etki görmedi. Gerekli önlemleri alarak yine sosyal yaşantısına da devam etti. Kemoterapiler ve hormon tedavisi sonrası değerlendirmede söylediği gibi oldu ve en iyi yanıt alan gruba girdi; bütün metastatik lezyonlar kaybolmuştu ve sadece memede şüpheli bir kitle kalmıştı. Bir yıl bu durum stabil olunca tümör konseyinde durumunu tartıştık ve cerrahi önerdik. Bundan sonraki basamakları da çok iyi atlatacağından eminim.
Son güncellenme tarihi: 30 Mart 2018
Yayınlanma tarihi: 30 Mart 2018
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Meme Sağlığı Merkezi
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Öne Çıkan Kanser Yazıları