21 Ağustos 2023 Pazartesi
Karaciğerin en yakın dostları: Greyfurt ve limon
Estetik bir problem olmanın ötesinde Obezite, kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen kronik bir hastalıktır. Dünya genelinde giderek artan obezite oranları, sağlık sektöründe bu durumla başa çıkmak için yeni ve etkili tedavi yöntemleri geliştirilmesine neden olmuştur. Obezite cerrahisi, kilo vermekte zorlanan ve sağlığı tehlike altına giren bireyler için uzun vadeli bir çözüm sunar. Cerrahi yöntemler, mide hacminin küçültülmesi veya sindirim sistemindeki emilimin azaltılması yoluyla hastaların kilo vermesine destek olur. Ancak obezite cerrahisi, yalnızca belirli kriterleri taşıyan hastalar için uygun olup, multidisipliner bir değerlendirme süreci gerektirir.
Obezite cerrahisi, bireylerin aşırı kilo sorununu yönetmek ve obeziteye bağlı sağlık problemlerini azaltmak amacıyla gerçekleştirilen cerrahi işlemler bütünüdür. Bu cerrahi yöntemler, kilo vermeyi sağlamak için mide hacminin küçültülmesi veya ince bağırsakların bir kısmının devre dışı bırakılması gibi işlemleri içerir. Obezite cerrahisi sayesinde hastaların günlük kalori alımı azaltılır. Bu da vücut kitle indeksinde (VKİ) kalıcı bir düşüş sağlanmasına yardımcı olur.
Bu cerrahi prosedür; diyet, egzersiz ve medikal tedavilere yanıt vermeyen, kiloları nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşayan bireyler için bir çözüm olarak geliştirilmiştir. Prosedür, vücut ağırlığının büyük bir kısmının kaybedilmesini sağlayarak, hastaların daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine destek olur. Obezite cerrahisi aynı zamanda diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi ve bazı kanser türleri gibi obeziteye bağlı rahatsızlıkların önlenmesi veya tedavisinde de etkili bir rol oynar. Ancak bu cerrahi yöntemler, sadece belirli kriterleri karşılayan hastalar için uygulanabilir. Ayrıca, cerrahi müdahale sonrası yaşam tarzı değişiklikleri gerektirir.
Obezite cerrahisi, her obezite hastası için uygun değildir. Belirli sağlık koşullarına sahip hastalarda uygulanması ve uygulamadan önce detaylı tetkilerin yapılması önerilir. Genel olarak, obezite cerrahisine uygunluk kriterleri şu şekilde sıralanabilir:
Kilo kaybını sağlamak ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını azaltmak amacıyla farklı teknikler sunar. Her bir cerrahi yöntem, hastanın sağlık durumu, vücut kitle indeksi, kilo verme hedefleri ve mevcut sağlık sorunlarına göre kişiye özel olarak seçilir. En yaygın obezite cerrahisi türleri şunlardır:
Genellikle laparoskopik cerrahi yöntemle, yani minimal invaziv tekniklerle gerçekleştirilir. Laparoskopik cerrahide büyük cerrahi kesiler yerine karın bölgesinde küçük kesiler açılarak özel cerrahi aletler ve bir kamera yardımıyla işlem yapılır. Bu yöntem sayesinde ameliyat sonrası iyileşme süreci daha hızlıdır ve enfeksiyon riski daha düşüktür. Ameliyattan önce hasta kapsamlı bir muayene ve tetkik sürecinden geçer. Bu süreçte kan testleri, EKG, akciğer fonksiyon testi ve gerektiğinde endoskopi gibi işlemler yapılır. Hastanın genel sağlık durumu, yeme alışkanlıkları ve ameliyata uygunluğu değerlendirilir. Psikolojik değerlendirme de yapılarak hastanın ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayabileceği doğrulanır.
Obezite ameliyatları genel anestezi altında yapılır, yani hasta ameliyat sırasında uyutulur ve ağrı hissetmez. Anestezi ekibi, ameliyat süresince hastanın hayati fonksiyonlarını izler ve güvenli bir operasyon süreci sağlar. Ameliyat sürecinde türüne göre mide hacmi küçültülür veya bağırsakların belirli kısımları bypass edilir. Bazı obezite ameliyatlarında ince bağırsakların bir kısmı devre dışı bırakılarak kalori ve besin emilimi azaltılır. Ameliyat tamamlandıktan sonra hasta genellikle bir veya iki gün hastanede gözlem altında tutulur. Bu süreçte kan değerleri, vital belirtiler ve ameliyat sonrası komplikasyonlar açısından yakından izlenir. Laparoskopik cerrahi yöntemle yapılan obezite ameliyatlarında iyileşme süresi daha hızlı olduğundan hasta kısa süre içinde taburcu edilebilir. Ancak açık cerrahi ile yapılan işlemlerde hastanın hastanede kalma süresi uzayabilir.
Ameliyat sonrası dönemde hastalar, diyetisyenler tarafından hazırlanan özel bir beslenme planına uyar. İlk haftalarda sıvı gıdalarla başlanan bu diyet, daha sonra püre kıvamında ve yumuşak gıdalarla devam eder. İlerleyen dönemlerde ise hasta katı gıdalara geçer, ancak porsiyonlar küçük ve kontrollü tutulur. Ameliyat sonrası beslenmede şu noktalar önemlidir:
Cerrahiden yaklaşık 4-6 hafta sonra hastalar, kas kuvvetini artırmak ve metabolizmayı hızlandırmak için daha yoğun egzersiz programlarına başlayabilir. Egzersiz, yalnızca kilo kaybını desteklemekle kalmaz, aynı zamanda kalp sağlığını iyileştirir, kas kaybını önler ve hastanın enerjik hissetmesine katkıda bulunur.
Son güncellenme tarihi: 11 Kasım 2024
Yayınlanma tarihi: 21 Ocak 2022
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Öne Çıkan Kanser Yazıları