19 Ağustos 2023 Cumartesi
Boyun ağrısını azaltan 6 öneri
Günlük hayatı olumsuz etkileyen boyun ağrılarının nedenleri arasında yer alan ve bazen kollardan parmak uçlarına kadar yayılan ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlük gibi şikayetlerle kendini gösteren boyun fıtığının cerrahi tedavisinde son yıllarda yeni bir yaklaşım var. Özellikle cerrahi gerektiren hastalarda kullanılan ve boynun doğal hareketlerini taklit etme yeteneğine sahip disk protezleri, sunduğu avantajlarla dikkat çeken bir tedavi yöntemi. Konuya dair ayrıntılar için, Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk’in bilgilerine başvurduk. Boyun fıtığında kullanılan disk protezleri nasıl bir yöntem, her hastada uygulanabiliyor mu, klasik boyun fıtığı cerrahisinden farkları neler? Bu ve benzeri tüm sorularınızın yanıtları bu yazımızda...
Boyun ağrıları günümüzde özellikle masa başında çalışan insanlarda sıkça karşılaşılan bir durum. Bu ağrılar bazen omurgamızın en hareketli olan bölümünde, yani boynumuzda bir boyun fıtığını işaret edebilir. Sürekli tekrar eden, basit düzeydeki ağrı kesicilerle geçmeyen ağrılar artık günlük hayatı kısıtlayacak boyutlara gelmişse gecikmeden kesin tanı için uzman bir doktora başvurmak önemli. Omurgamızı oluşturan kemiklerin arasında “disk” adını verdiğimiz bölümler bir yandan kemiklerin birbirleriyle olan mesafelerini korurken, diğer yandan da omurgamıza belirli bir esneklik, hareket ve yük taşıma kabiliyeti kazandırıyor. Omurgamız boynumuzdaki tüm hareketleri bu disklerin sayesinde yapıyor. Disk küçük bir yastığa benzetilebilir. Disk kısmı kıkırdak benzeri bir doku ile kaplıyken iç kısmı ise jöle kıvamında olup su, kolajen ve diğer protein bileşimlerinden oluşuyor. Ancak bu yapı, yaşa bağlı olarak içindeki protein ve su kaybı nedeniyle elastik özelliklerini kaybedebiliyor. Bu da boynumuzdaki her bir diskin yük taşıma kapasitesini ve esneme kabiliyetini olumsuz etkileyen bir durum. Sonucu ise malum, fıtık… Diskin içindeki yapı zamanla diskten dışarı taşıyor ve fıtık oluşuyor. Genellikle boyun ve bel bölgesinde ortaya çıkan fıtık; taşan yapı sinirlere temas ettiğinde ağrı, uyuşukluk, karıncalanma ve güçsüzlük gibi şikayetlerle kendini gösteriyor. Çocuklarda nadir rastlanan boyun fıtığı, daha çok 30-50 yaş aralığında ortaya çıkarken, yaş ilerledikçe romatizma, kireçlenme gibi dejeneratif sorunlar daha ön planda görülüyor.
Boyun fıtığının cerrahi tedavisinde amaç, sinir kökünün üzerinde oluşan mekanik basıyı kaldırmak ve sinir kökünü rahatlatmak. Söz konusu bu bası erken dönemde kaldırıldığında sinir dokusu içerisinde daha ileri dönemlerde ortaya çıkabilecek olası kronik ve hatta kalıcı olabilecek değişikliklerin de önüne geçilmiş oluyor. Tedavi geciktiğinde ise -hasta en sonunda ameliyat olsa dahi- bu gecikmeden kaynaklı sinirde oluşan hasar nedeniyle, hastanın ameliyattan faydalanamaması söz konusu. Bu nedenle mutlaka her hasta için en doğru tedavinin ne olacağına, ne zaman ve nasıl yapılacağına karar vermek hayati önem taşıyor. Cerrahi tedavide, boynun ön veya arka tarafından yapılabilen yaklaşımlar var. Arka taraftan yapılan ameliyatlar sinir dokusunun çıktığı kanalın mikrocerrahi tekniklerle genişletilerek sinir üzerinde boyun fıtığından oluşan baskının indirekt yolla giderilmesine dayanıyor. Boynun ön tarafından uygulanan klasik cerrahide ise, iki omurga arasındaki disk tamamen çıkarılıyor ve fıtıklaşmış kısma ulaşılarak sinir rahatlatılıyor. Taşan bölüm temizlendikten sonra iki omurga arasında oluşan boşluğu doldurmak için hastanın kendi vücudunun başka bir yerinden alınan bir kemik parçası (genellikle kalçadan) veya plastik/metal kafesler kullanılıyor. Sonrasında buradaki iki omurganın birbirine tam olarak kaynaması (füzyon) için 2-3 ay beklenmesi gerekiyor. Bu tip bir ameliyat sonrasında boynun hareket kabiliyeti ameliyat edilen her bir seviye için 10-20 derece arasında azalıyor. Bu kayıp, günlük hayatta genelde bir sıkıntı yaratmasa da zaman içinde, ameliyat edilen mesafenin bir üst ile bir alt seviyesinde artan yüklenme ve esnemeye bağlı olarak boyun fıtığı oluşma riskini artırıyor. Bunun tıbbi adı “komşu segment hastalığı.” Bu risk tek seviyede yapılan klasik füzyon ameliyatlarından sonraki her yaşam yılı için %2.9. Birden çok seviyde yapılan füzyon bu yıllık riski daha da artırıyor. Yani her ne kadar başarılı olursa olsun yapılacak servikal füzyon ameliyatı sonrasında er ya da geç ikinci bir ameliyat olma olasılığı yüksek.
Günümüzde boyun fıtığı cerrahisinde hem erken dönemde hareket kabiliyetinin kısıtlanmadan en doğal şekliyle korunması hem de söz ettiğimiz “komşu segment hastalığı”nın önlenmesi açısından tercih edilen yöntem servikal disk protezleri. Bu protezler vücudun kabul ettiği, herhangi bir alerjik reaksiyon yaratmayan özel plastik ve seramik alaşımlar ile titanyum gibi hafif ve çok dayanıklı malzemelerden üretiliyor.
Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk ve ekibi tarafından da son dönemde Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nde servikal disk protezi kullanılarak başarı oranı yüksek boyun fıtığı ameliyatları yapılıyor. Hastalar ameliyat sonrası en kısa zamanda sağlıklarına kavuşup günlük hayatlarına dönme fırsatı buluyor. Ayrıca boynun kendi doğal hareketlerini, esnekliğini ve yük taşıma kapasitesini koruyan servikal disk proteziyle yapılan ameliyatlarla tedavi edilen bölgenin alt ve üstündeki disklerin sağlığı da korunmuş oluyor.
Boyun fıtığını gidermek için kullanılan disk protezinin yerleştirilmesi, 1-1.5 saatlik bir ameliyatla tamamlanıyor. Hastalar genellikle sadece bir gün hastanede kalıp ertesi gün taburcu oluyor. Ameliyat sonrasındaki ilk 1-2 hafta içinde hastaların dinlenmeleri ve sert boyun hareketlerinden kaçınmaları öneriliyor. Sonrasında hasta hiçbir kısıtlama olmadan normal günlük yaşam ve aktivitelerine geri dönüyor. Ameliyat sonrasındaki erken dönemde bile boyun hareketlerinin kısıtlanmasına gerek olmadığı için diğer cerrahi yöntemlerden sonra sıklıkla kullanılan sert boyun korsesine de ihtiyaç kalmıyor. Bu da hastalar için ek bir konfor ve kolaylık demek.
Servikal disk protezi kalıcı ve dayanıklı, bu yüzden ileride çıkarılması ya da değiştirilmesi gerekmiyor. Boynun doğal hareketlerini bozmadığı ve diğer sağlıklı diskleri koruduğu için de hasta açısından günlük hayatta hiçbir kısıtlamaya neden olmuyor.
Bel fıtığında da protez uygulamaları var ancak henüz boyun fıtığındaki kadar yaygın kullanımda değil.
Son güncellenme tarihi: 06 Mart 2024
Yayınlanma tarihi: 06 Mart 2024
Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji)
Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji)
Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji)
Öne Çıkan Kanser Yazıları