19 Ağustos 2023 Cumartesi
Boyun ağrısını azaltan 6 öneri
Omurga, baş ve kuyruk sokumu arasında uzanan ve vücut kütlesinin çok büyük bir kısmını taşıyan kemikler, eklemler ve disklerden oluşan bir köprüdür.
Omurga, baş ve kuyruk sokumu arasında uzanan ve vücut kütlesinin çok büyük bir kısmını taşıyan kemikler, eklemler ve disklerden oluşan bir köprüdür. Yaşlılık, duruş bozuklukları, travmalar, yapısal anormallikler gibi pek çok durum omurgaya zarar verebilir. Genellikle ilk olarak ağrı ile kendini belli eden omurga sorunlarında öncelikle cerrahi olmayan tedaviler ve konservatif (koruyucu) uygulamalar yoluyla semptomların giderilmesi hedeflenir. Bazı daha ciddi durumlarda ise omurga cerrahisi uygulamalarından yararlanılarak hassas cerrahi operasyonların gerçekleştirilmesi zorunlu hale gelebilir.
Omurga, baş ve kuyruk sokumu arasında uzanan ve vücut kütlesinin çok büyük bir kısmını taşıyan kemikler, eklemler ve disklerden oluşan bir köprüdür. Merkezi sinir sisteminin en önemli bölümlerinden biri olan, omuriliğin de içerisinde bulunduğu omurga 23 tanesi hareket kabiliyetine sahip, toplamda 33 adet omurdan oluşur. Sağlıklı bir omurga arkadan bakıldığında düz bir sütun şeklinde görünürken, yandan bakıldığında kıvrımlı bir yapıya sahiptir. Yaşlılık, duruş bozuklukları, travmalar, yapısal anormallikler gibi pek çok durum omurgaya zarar verebilir ve bu yapıda çeşitli bozuklukları meydana gelebilir. Genellikle ilk olarak ağrı ile kendini belli eden omurga sorunlarında öncelikle cerrahi olmayan tedaviler ve konservatif (koruyucu) uygulamalar yoluyla semptomların giderilmesi ve omurga sağlığının korunması hedeflenir. Bazı daha ciddi durumlarda ise omurga cerrahisi uygulamalarından yararlanılarak hassas cerrahi operasyonların gerçekleştirilmesi zorunlu hale gelebilir. Bu uygulamalar hastanelerde omurga cerrahisi alanında uzmanlaşmış hekimlerce gerçekleştirilir.
Omurga oldukça kompleks bir yapıdır ve bu yapının her bölgesinin ve bu bölgede yerleşmiş her bir sorunun cerrahi tedavi tekniği, birbirinden büyük farklılıklar gösterebilir. Böylesi kompleks sorunların çözümünde en değerli etkenler; “Tecrübeli Doktorlar” ve bu tecrübeyi çok daha başarılı düzeylere tırmandıracak olan “Teknolojik Altyapı”dır. Günümüzde uygulanan cerrahi teknikler çok geniş bir yelpazeye yayılmış olsa da, bunların bazılarını şu ana başlıklar altında inceleyebiliriz:
Diskektomi ve Mikrodiskektomi
Omurlar arasında yer alan kıkırdak yastıkların hasar görüp omurilik ve/veya omurilikten çıkan sinir köklerine baskı yapmasına “Disk Herniasyonu / Bel-Boyun Fıtığı”, bu fıtıklaşmanın ameliyatla giderilmesine de “Diskektomi” ameliyatı denmektedir. Minimal invaziv yöntemlerle yapılan diskektomi işlemleri ise mikrodiskektomi olarak adlandırılır. Tüm dünyada halen altın standart olan ameliyat yöntemi “Mikrodiskektomidir”.
Disk Protezi Yerleştirilmesi
Omurga cerrahı tarafından hasar görmüş olan bir omurga diskinin çıkarılarak yerine bu amaçla kullanılmak için üretilen yapay disklerin (Disk Protezi) yerleştirilmesi işlemidir. Daha ziyade servikal bölge (boyun) ameliyatlarında kullanılan bir yöntem olmakla beraber, seçilmiş bazı hastalarda lomber bölgede (bel) de uygulanabilmektedir. Bu ameliyatın ikincil hedefi, ameliyat olan bölgedeki omurga hareket kabiliyetinin korunmasıdır.
Laminektomi
Omurga kanalında darlık oluşan (Spinal Stenoz) hastalarda, bu kanal çapının artırılmasını hedefleyen, omurganın arka kısmındaki lamina olarak da adlandırılan ince yapılı kemikli kısmın kısmi veya tamamen çıkarılması işlemidir. Bu sayede omurilik ve sinir kökleri üzerindeki bası ortadan kaldırılır. Bu operasyon, lomber spinal stenoz hastalığının tedavisi için en sık uygulanan operasyon türüdür. Ancak tek başına laminektominin yetmeyeceği bazı olgularda, spinal füzyon operasyonu ile bir arada gerçekleştirilebilir.
Spinal Füzyon/Stabilizasyon
Omurga, birbiriyle oldukça kompleks fonksiyonel ve mekanik bağları olan 33 omurun bir araya gelerek oluşturduğu bir yapıdır. Bazı hastalıklar iki veya daha fazla omurun hem mekanik hem de fonksiyonel bütünlüğünü bozabilir ve bunun sonucu omur kaymaları (listezis-bel kayması gibi), kamburlaşma (kifoz), yanal omurga eğrilikleri (skolyoz) gibi sorunlar ortaya çıkabilir. İşte bu tarz bozuklukları ortadan kaldırmak amacıyla; omurgadaki iki veya daha fazla kemiğin kalıcı olarak birbirine bağlanması işlemine, spinal füzyon/stabilizasyon adı verilir. Bu işlem omurga kırıklarının tedavisinde, disklere ilişkin travma, hasar ve dejenerasyonun tedavisinde bir yöntem olarak tercih edilir. Operasyon, vida ve çubuk gibi aparatların kullanım durumuna göre enstrümantasyonlu ve enstrümantasyonsuz olarak veya vücudun başka bir bölümünden alınan kemik dokularının kullanımı gibi farklı yöntemler kullanılarak gerçekleştirilebilir.
Korpektomi
Omurlardan bir veya birkaçının tamamen veya kısmen çıkarılmasıdır. Bu ameliyatlar daha ziyade omurga ana cismini tutan hastalıklar sonucu omur bütünlüğünün tamamen ortadan kalktığı, hasarlı omurun diğer tedavi yöntemleriyle geri kazanımının mümkün olmadığı hastalarda uygulanır. Bu durum genellikle travma, tümör veya enfeksiyonlara bağlı ortaya çıkar. Özellikle omurun tamamı alınan olgularda, alınan omurun yerine “Kafes” adı verilen bir malzeme yerleştirilir; böylece omurga bütünlüğü yeniden sağlanır ve daima stabilizasyon ve füzyon işlemleriyle beraber yapılır.
Vertebroplasti
Vertebroplasti, omurga kırıklarında veya kanserin omurlara sıçradığı (metastaz) olgularda, omurun içerisine kemik çimentosu da denilen (akrilik tabanlı) bir maddenin enjekte edilmesidir. İşlem yaklaşık 2 mm çapı olan bir iğnenin skopi veya O-arm CT kontrolü altında omurga cisminin ortasına kadar ilerletilmesi ve bu iğnenin içerisinden kemik çimentonun enjeksiyonundan ibarettir. Macun kıvamındayken enjekte edilen bu madde 5-15 dakika içerisinde sertleşerek omurga dayanınklılığını artırır, ağrının daha kolay giderilebilmesini sağlar ve bu bölgedeki tümör hücrelerinin kısmen ölümüne neden olur.
Omurga ameliyatlarının çok büyük bir kısmı geri dönüşü bulunmayan uygulamalar içerir. Bu nedenle ameliyat kararı verilmeden önce alanında uzman hekim kadrosu tarafından hasta çok yönlü olarak değerlendirilmeli, ameliyat gerekliliği hakkında multidisipliner olarak gerekli irdelemeler yapılmalıdır. Ameliyat olması kararlaştırılan hastalar; genellikle diğer tüm tıbbi tedavi seçeneklerin denenmesine karşılık etkili sonuçlar elde edilememiş, hastalık çok fazla ilerlemiş, yaşam kalitesini büyük ölçüde olumsuz etkilemiştir veya ani nörolojik hasarlar gelişmiş olgulardır. Bu tür hastalarda tek tedavi yöntemi uygun tekniğin belirlenmesi ile gerçekleştirilecek olan omurga cerrahisi operasyonlarıdır.
Tüm ameliyat türlerinde olduğu gibi omurga cerrahisinde de birtakım düşük olasılıklı risklerden söz edilebilir. Bu risklerden bazıları şunlardır:
Anestezi veya verilen ilaçlara karşı vücudun tepki vermesi
Enfeksiyon
Kanama
Sinir hasarı
Yerleştirilen implantlarda kırılma gibi dejenerasyonlar
Her ne kadar görülme olasılığı düşük olsa da, bu gibi riskler omurga cerrahisi operasyonları için söz konusu olabilir ve bu nedenle riskler hakkında gerekli bilgilendirmeler hekim tarafından yapılır. Alanında uzman ve tecrübe sahibi cerrahlar tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda bu riskler minimuma indirilir. Operasyon öncesi dönemde cerrahi tedavi sonrasında elde edilecek kazanımlar ve gündeme gelebilecek beklenmeyen durumlar hakkında hastanın iyi bir şekilde bilgilendirilmesi, operasyon sonrası yaşanabilecek olumsuzlukların önlenebilmesi açısından önemlidir.
Spesifik olmayan ve dejeneratif bozukluklarla birlikte görülen kronik sırt ağrılarında en yaygın uygulanan cerrahi operasyon spinal füzyondur. Omurların birleştirilmesi ile gerçekleştirilen bu operasyon, sinirlerin uzama kapasitesi ve omurganın hareket kabiliyetine belirli bir sınırlama getirir. Söz konusu sınırlama bir dezavantaj olarak belirtilebilse de günlük yaşamdaki hareketleri etkileyecek bir aktivite kısıtlılığı yaratmaz. Dolayısıyla kar-zarar ilişkisi göz önünde bulundurularak planlanan operasyonlarda özellikle de zorlayıcı semptomların varlığı halinde bu durum göze alınabilir. Bir diğer spinal füzyon riski ise kemiklerin tam olarak birbirine kaynamaması sorunudur. İkinci bir operasyonu gerekli kılabilen bu durum çok nadir olarak görülür. Fakat kemiklerin kaynamasını zorlaştırması nedeniyle sigara kullanımı bu komplikasyonun gerçekleşme riskini belirgin oranda artırabilir. Dolayısıyla omurga cerrahisi sonrası sigara kullanma alışkanlığı bulunan hastaların bu alışkanlığı bırakması gerekir.
Eğer siz de omurganızı etkileyebilecek hastalıkların habercisi olan ağrı, hareket kısıtlılığı, his kaybı gibi sorunları yaşıyorsanız bir sağlık kuruluşuna başvurarak muayene ve tanı testlerinizi yaptırabilirsiniz. Herhangi bir omurga hastalığınızın tespit edilmesi halinde omurga cerrahisi ve diğer tedavi seçenekleri hakkında hekiminiz tarafından verilen öneriler doğrultusunda tedavi olabilir, daha kaliteli bir yaşam sürebilirsiniz.
Son güncellenme tarihi: 21 Eylül 2023
Yayınlanma tarihi: 21 Eylül 2023
Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji)
Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji)
Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji)
Öne Çıkan Kanser Yazıları