20 Ağustos 2023 Pazar
0-3 yaş çocuklarda sağlıklı bir uyku düzeni için 11 öneri
Kış mevsimiyle birlikte artan ve özellikle okullarda çocuklar arasında bulaşarak yayılan enfeksiyon hastalıklarını hem okulların hem de ebeveynlerin alacağı koruyucu önlemlerle azaltmak mümkün. Şu sıralar bunların en başında Influenza, Covid-19, rinovirüs, parainfluenza, ve RSV virüsleri ile Streptokok bakterisi (beta) geliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu “Herhangi bir enfeksiyon hastalığına yakalanan çocukların, enfeksiyonu diğer çocuklara bulaştırmamaları için evde istirahat etmeleri, okula gitmemeleri en ideal önlem” açıklamasında bulundu. Dr. Ayşe Sokullu çocukları enfeksiyonlardan korumanın yollarını anlattı…
Çocuklarımız yanımızda olduğu sürece enfeksiyonlara karşı önlem almamız çok daha kolay. Ancak kalabalık ortam sağlayan ve müdahale etme şansının olmadığı okullarda durum zorlaşıyor. Özellikle kreş çağındaki çocuklarda kişisel hijyen anlayışı henüz gelişmemişken birbirlerine hastalık bulaştırmak kolaylaşıyor.
Okul ve kreşlere giden çocuklar arasında yaygın görülen virüslerden Parainfluenza virüsü, ses tellerinde yakın yerleri tutuyor ve köpek havlama sesine benzer bir öksürüğe neden olabiliyor. Influenza (mevsimsel grip) yüksek ateş, yoğun kas ağrısı ve halsizlikle seyredebiliyor. Rinovirüs daha çok burun kısmını tutarken, özellikle baş ağrıları, burun tıkanıklığı ve öksürük ile belirti veriyor. Covid-19 da influenza benzeri tablolar ile karşımıza çıkabiliyor.
Yine solunum yoluyla bulaşan kızamık, kızamıkçık, halk arasında “öpücük hastalığı” dediğimiz “enfeksiyöz mononükleoz”, parvovirüs (5. Hastalık) ve suçiçeği vücudun çeşitli bölgelerinde döküntülere neden olabiliyor. Ayrıca kızamık ve suçiçeğini takip eden zatürre gibi ikincil enfeksiyonlar da meydana gelebiliyor.
Mide bağırsak sistemini etkileyen virüs enfeksiyonlarında, su gibi dışkılama ile sıvı kaybı, ateş ve kusma belirtileri olabilir. Bakteriyel bağırsak enfeksiyonlarında ise dışkı daha yoğun, kanlı ya da mukuslu olabilir. Ateş ve kusma benzerdir.
Hijyen konusu önemli
Çocukların beslenme alışkanlıkları, hasta olduklarında gereken davranış ve tutumlar ya da hasta olmadan önce alınacak önlemler önemli. Ebeveynler çocuklarını okuldayken göremeseler de kontrolü elden bırakmamalılar. Öncelikle evde kişisel hijyen davranışları yerleştirilmeli ve örnek olunmalı. Enfeksiyondan korunmada en önemli adım el temizliğidir. Anne babayı sık sık ellerini yıkarken görmek bile çocuklar için önemli bir eğitim olur. Okulda ne yaşadıklarını anlatmaları istendiğinde çocuklardan laf almak neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla bunu yaparken okuldan eve gelen çocuklara dolaylı sorular sorulabilir. Örneğin; “Ellerini yıkıyor musun?” yerine, “Okuldaki sabununuzun kokusu güzel mi?”, “Sınıfınızı temizliyorlar mı?” yerine, “Sınıfınızı temizleyen teyzenin/amcanın adı ne?” gibi hem çocuğu hem de okulu hijyen konusunda test edecek sorularla okuldaki durum öğrenilebilir.
Hasta çocuklar evde dinlenmeli
Çocukların tuvalete, suya ulaşımının zor olduğu kalabalık okullarda enfeksiyon riski daha yüksek. Çünkü enfeksiyonlar en çok elle bulaşıyor. Özellikle grip virüsleri plastik ya da tahta gibi çocukların okulda dokundukları bazı eşyalarda 24 saate yakın barınabiliyorlar. En çok da damlacık enfeksiyonuyla bulaşan virüsler; öksürme, aksırma ile havaya asılı kalan tükürük parçalarında yaşıyor. Dolayısıyla kalabalık olduğunda çocukların bu havayı soluması da kolaylaşıyor. Sınıfları sık sık havalandırmak da el ve ortam temizliği kadar önemli.
Herhangi bir enfeksiyon hastalığına yakalanan çocukların, enfeksiyonu diğer çocuklara bulaştırmamaları için evde istirahat etmeleri, okula gitmemeleri en ideal önlem. Ayrıca hastalıkların artış gösterdiği kış döneminde çocukların da okullardaki hasta olan arkadaşlarıyla öpüşmemesi veya sarılmaması, hasta olan arkadaşlarının kullandığı materyalleri kullanmaması da oldukça önemli. Genellikle istirahat, sıvı ve beslenme desteği ile üst solunum yolu enfeksiyonları ilaçsız bir haftada atlatılabiliyor. Fakat çocuğun ateşini düşürmede ve besin desteği konusunda zorlanma söz konusuysa, kusma oluyorsa ve ailede havale öyküsü varsa evde tedavi yönetimi zor olacaktır. Bu noktada tedavinin donanımlı bir sağlık merkezinde yapılması daha uygundur.
Çocukları aşırı korumak yanlış
Okul çağı çocukların enfeksiyona neden olan mikroorganizmalara duyarlılıkları, anne ve babaların bazı tutumlarına göre de değişkenlik gösterebiliyor. Aşırı koruyucu tutumlar; örneğin, çocukların parkta, sokakta veya bahçede oynamasına engel olmak, doğanın mikroorganizmalarıyla tanışmalarını da engelliyor. Bu da çocukların o mikroorganizmalara yanıtının daha düşük seviyede kalmasına ve şiddetli enfeksiyon geçirmelerine sebep olabiliyor. Çocuk mikroorganizmalarla hiç karşılaşmadığı steril bir ortamda büyürse okul çağında hazırlıksız yakalanabiliyor. İkinci çocuklar genellikle, bebekliklerinde hasta olup okula başladıklarında pek hasta olmazlar. Bunun nedeni aslında, bebekken abi veya ablasının okuldan eve hastalık getirmesi ve daha bebekken geçirdiği bu hastalıklar nedeniyle okul çağında karşılaşacağı hastalıklara bağışıklık kazanmasıdır. Fakat ilk çocuklar, yuvaya ya da ilkokula başladıklarında ilk defa kalabalık bir ortama girdikleri için virüs ve bakterilerle karşılaşıyor ve okulda daha sık enfeksiyon geçiriyorlar.
Her enfeksiyonda antibiyotik kullanılmaz
Egzersiz, her şeyde olduğu gibi enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmede de son derece önemli. Çocukların her gün açık havaya çıkarılması, günde yarım saat yürüyüş bile olsa düzenli hareket etmelerinin sağlanması, mümkünse düzenli spor aktivitelerine katılması hem bağışıklık sistemini hem de sosyal ve psikolojik gelişimlerini olumlu yönde etkiler.
Çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonlarının en önemli etkeni virüslerdir. Virüs enfeksiyonlarında sıvı alımı, aktivitenin azaltılarak çocuğun dinlendirilmesi, düzenli beslenme en önemli tedavi kısmıdır. Antibiyotiklerin virüsler için tedavide yeri yoktur. Günümüzde Covid pandemisi deneyimi de göstermiştir ki ateşi 40’lara çıkaran bir virüs enfeksiyonu tamamen ilaçsız tedavi edilebilmektedir.
Buna karşılık, sıklıkla “Beta” adıyla bilinen ve çocuklarda en sık görülen bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonu etkeni olan “A grubu Beta-hemolitik Streptokok enfeksiyonları mutlaka antibiyotikle tedavi edilmelidir.
Çocuğun bağışıklık sistemi zayıfsa virüslerin olduğu zemine bakteriyel etkenler de eklenebilir. Buna bağlı olarak, sinüzit, ortakulak iltihabı, zatürre, bronşit gibi rahatsızlıklar da gözlemlenebilir. Bu, fırsatçı mikroorganizmaların kolaylıkla enfeksiyon yapabilme potansiyelinden kaynaklanır. Bu durumda antibiyotik tedavisinin gerektiğini söyleyebiliriz.
Virüs enfeksiyonlarına yakalanmış çocuklarda bağışıklık sisteminin virüsle savaşı söz konusudur. Bazı çocuklar bu savaşı 1-2 günde, bazıları ise 10 günde yenebiliyor. Fakat erken atlatanın bağışıklık sisteminin daha kuvvetli, geç atlatanın daha zayıf olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar mevcut değil. Her çocuğun, özellikle 5-6 yaş altında, en az bir defa ateşlenme veya enfeksiyon geçirme olasılığı vardır. Fakat çok sık bademcik enfeksiyonu geçiren, tekrarlayan bronşit ve zatürreleri olan, tekrarlayan ishaller, osteomyelit (kemik iltihabı, eklem iltihabı), derin doku abseleri, menenjit gibi tanılar alan çocuklarda “Bağışıklık sisteminde zayıflık var mı?” sorusu akla gelir. Böyle durumlarda ve gelişimsel olarak da akranlarından geri olan çocuklarda bağışıklık sistemini değerlendiren testler yapmak gerekebiliyor.
ENFEKSİYONLARDAN KORUYUCU BESLENME ÖNERİLERİ
Okul çağındaki çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlenmesi için;
Son güncellenme tarihi: 15 Ocak 2024
Yayınlanma tarihi: 15 Ocak 2024
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Öne Çıkan Kanser Yazıları