20 Eylül 2023 Çarşamba
Fazla kafein ve stres titreme sebebi
Günümüzde insanların yaşam tarzları ve uyku düzenleri ile alakalı olarak birçok hastalık ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde insanların yaşam tarzları ve uyku düzenleri ile alakalı olarak birçok hastalık ortaya çıkmaktadır. Bu hastalıkların bazıları genetik faktörlerden etkilenirken, bazıları ise yalnızca günlük rutinlerden dolayı ortaya çıkar. Narkolepsi hastalığının da nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörler ve yaşam tarzıyla alakalı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Günümüzde hala tam olarak sebebi tespit edilemeyen narkolepsi hastalığı ile ilgili bilgiler yazımızda ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Narkolepsi sinir sistemini etkileyen bir hastalıktır ve narkolepsi hastası kişilerde gün içerisinde anormal bir uyku hali mevcuttur. Yapılan araştırmalar, bu hastalığın kronik olduğunu ve görülme sıklığının yaklaşık % 0,5-2 arasında olduğunu ortaya koymuştur. Hastalığın ortaya çıkması çoğunlukla 10 ila 25’li yaşlar arasına denk gelir. Ancak hastalığın teşhisi zor olduğundan daha geç teşhis konabilir veya yanlış teşhislerin konulması da söz konusu olabilir. Narkolepsi nedir hakkında bilgi sahibi olan kişilerin sahip olduğu en yanlış kanı uyku halinin gece de çok yoğun olmasıdır. Ancak bu yanlış bir bilgidir. Çünkü gündüz vakitlerinde yoğun uyuşukluğa ve uyku ataklarına sebep olan hastalık geceleri tam tersine parçalı ve derin olmayan uykulara neden olur.
Vakaların büyük bir çoğunluğunda katapleksi olarak bilinen beklenmedik ve geçici kas kontrolü kaybı olabilir. Bu kontrol kaybının özellikle çocuklarda diğer nöbetlerle karıştırılma olasılığı yüksektir. Narkolepsi tek başına ölümcül bir tehlikeye sahip değildir. Ancak gün içinde meydana gelen uyku atakları ve uyuşukluk halleri kazalara, yaralanmalara hatta yaşamı tehdit eden durumlara yol açabilir. Ayrıca hastalık sebebiyle bireylerin işlerini yürütmekte zorlanması, günlük ilişkilerinde sorunlar yaşaması ve okulda başarısızlıklar yaşaması beklenen bir durumdur.
Narkolepsi belirtileri nelerdir sorusunun cevabı farklı şekillerde yanıtlanabilir. Çünkü her hastada farklı belirtilerin ortaya çıkması bilindik bir durumdur. Bazı hastaların belirtileri daha belirgin seyrederken, diğer bir kısım hastada belirtiler daha baş edilebilir düzeyde olabilir. Belirtilerin yıllar içerisinde yavaş yavaş gelişmesi ya da birkaç hafta içinde aniden ortaya çıkması da olağan bir durumdur. Narkolepsi her ne kadar kronik bir hastalık olsa da yaşlanmayla birlikte birtakım belirtilerin hafiflediği görülür. Narkolepsi teşhisinin koyulabilmesi için uyku bozukluğu uzmanı tarafından muayene gereklidir. En yaygın belirti gündüzleri aşırı uykulu olma halidir. Bu bilinen ilk ve en yaygın belirtidir. Günlük yaşamı oldukça fazla etkiler ve yaşam kalitesini düşürür. Gün boyunca uykulu hissetmek ve uyanık kalmaya çalışmak işte veya okulda konsantrasyon kaybına neden olur.
Narkolepsi hastası insanlar dışarıdan bakıldığında tembel veya kaba olarak değerlendirilebilir. Ancak aniden gerçekleşen uyku atakları insanların ruh hallerini olumsuz etkilediğinden dışarıya da olumsuz bir yansıma söz konusudur. Aniden gelişen uyku krizleri diğer belirtilerden biridir. Ne zaman ortaya çıkacağı ve ne kadar uzunlukta süreceği belirsizdir. Kimi hastalarda kısa süreli uykulara neden olurken bazılarında ise uzun süreli uyku durumu ortaya çıkar. Hastalığın iyi kontrol edilmemesi halinde gün içinde birkaç kez uyku atakları görülebilir. Hastalıkla ilgili bilinen diğer belirtiler ise,
Narkolepsi neden olur sorusunun kesin bir cevabı yoktur. Yapılan araştırmalar hastalığın kesin sebebinin ne olduğu konusunda yeterli veriler ortaya koymamıştır. Tip 1 narkolepsisi olan kişilerde düşük kimyasal hipokretin seviyeleri söz konusudur. Hipokretin, insan beyninde uyanıklığı ve REM uykusunu düzenlemeye yardımcı olan önemli bir nörokimyasaldır. Özellikle katapleksi yaşayan hastalarda hiporektin seviyeleri oldukça düşüktür. Beyindeki hipokretin üreten hücrelerin kaybına tam olarak neyin neden olduğu bilinmemektedir. Ancak otoimmün reaksiyonlardan dolayı böyle bir sorunun ortaya çıkabileceği tahmin edilmektedir. Bunun yanında genetik sorunların da narkolepsiye neden olabileceği düşünülmektedir. Ancak bir ebeveynden çocuğuna narkolepsi geçme hastalığı yaklaşık yüzde 1 oranındadır. Ayrıca yapılan araştırmalar domuz gribine maruz kalan kişilerde, Avrupa’da uygulandığı bilinen H1N1 virüsü aşısından dolayı da narkolepsi hastalığının ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Ancak bunun da sebebi tam olarak açıklanmamıştır.
Gündüz aşırı uyku hali ve ani kas tonusu kaybı (katapleksi) nedeniyle muayene esnasında narkolepsi ön tanısı konulabilir. Ön tanının ardından daha fazla değerlendirme ve kesin tanı amacıyla uyku uzmanın sevk yapılır. Hastalığın kesin olarak teşhisi için uyku uzmanları tarafından derinlemesine bir uyku analizi yapılması amacıyla hastanın gece boyunca takibi yapılır. Hastanın uyku geçmişi ve gün içinde yaşadığı uyku problemlerinin tespiti açısından doktor tarafından hastaya birtakım sorular yöneltilir. Bu problemlerin narkolepsi ile bağlantılı olup olmadığı hakkında tespitler yapılır. Bir veya birkaç hafta boyunca yaşanan uyku problemleri ile ilgili hastanın günlük tutması istenebilir. Böylece doktor uyanıklık ile uyku düzeni arasındaki ilişkiyi yorumlar. Günlük tutulan haftalar boyunca hastanın aktigraf adı verilen bir aleti takması istenir. Bu cihaz kol saati görünümündedir ve aktivite ile dinlenme sürelerini ölçer. Böylece hastanın nasıl ve ne zaman uyuduğuna ilişkin tespitler yapılır.
Polisomnografi adı verilen bir testten de faydalanmak mümkündür. Bu test ile kafa derisine yerkeştirilen elektrotlar sayesinde hastanın uyku sinyalleri ölçülür. Test beynin, kalbin, kasların ve gözlerin hareketini ölçer. Ayrıca bu test ile hastanın nefes alıp verme düzeni de izlenir. Son uygulanan test ise uykuya dalma sürelerini ölçen çoklu uyku gecikme testidir. Bu test boyunca gün içinde bir iki saat aralıklarla hastanın uyuması istenir. Böylece hastanın ne kadar sürede uykuya daldığı tespit edilir. Tüm bu testler sonucunda narkolepsi teşhisi koymak mümkündür.
Narkolepsi ile birlikte ortaya çıkan semptomların en belirgin olanı gündüzleri uyku halidir. Bu uyku hali nöbetler şeklinde kendini gösterir ve hastaların yaşam standartlarını düşürür. Hastaların işlerinde ve günlük hayatlarında daha gergin ve dikkatsiz olmalarına yol açar. Tüm bu durumlar göz önüne alındığında hastalığın kontrol altına alınması gerekir. Aksi takdirde gün içinde kazalara ve istenmeyen durumlara yol açması beklenen bir durumdur.
Narkolepsinin henüz kalıcı bir tedavi yöntemi yoktur. Sodyum oksibat, uyku halinin yatıştırılması ve uyku krizlerinin önlenmesi için narkolepsi tedavisinde kullanılan ilaçlardan biridir. Bunun yanında antidepresan ilaçlar da hastaların narkolepsiyi yönetmesinde yardımcı rol oynar. Ancak yüksek tansiyon ve kalp ritminde değişiklikler bazı hastalarda olumsuz etki yapabilir. Bu nedenle doktorun reçete ettiği ilaçlar dışında ilaç kullanmak tehlikelidir. Tedavinin ilerleyen süreçlerinde ilaçların dozları değiştirilebilir. Bunun dışında insanların narkolepsi ile yaşamayı öğrenmesi gerekir. Günlük yaşamlarını buna göre düzenlemek hastaların yaşamını kolaylaştırır. Hastanın gün içerisinde 20 dakikalık şekerlemeler yapması nöbetlerin önüne geçer. Geceleri uyumadan 4 ya da 5 saat önce egzersiz yapmak hastanın daha rahat ve kaliteli bir uyku uyumasını sağlar.
Uyumadan önceki 4-5 saat kafein, alkol ve sigara tüketiminden kaçınılması gerekir. Hatta mümkün olması halinde alkolden ve sigaradan uzak durmak hasta için daha faydalı olur. Haftanın her günü aynı saatte uyuyup uyanmak oldukça önemlidir. Hastanın çevresindeki insanlara durumunu anlatması ile onlardan destek alması hastanın yaşamını kolaylaştırır. Böylelikle narkolepsi hastaları hayatlarını daha düzenli bir halde yaşayabilir ve hastalığın kendilerini daha az etkilemesini sağlayabilirler.
Son güncellenme tarihi: 12 Aralık 2021
Yayınlanma tarihi: 08 Aralık 2021
Nöroloji
Nöroloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları