21 Ağustos 2023 Pazartesi
Grip Nasıl Geçer? En Hızlı 5 Öneri!
Burun ve sinüsler, solunan havayı filtreleyen, nemlendiren ve rezonansa yardımcı olan içi hava dolu boşluklardır. Bu bölgelerde gelişen kanserler, genellikle burun boşluğu ve paranazal sinüsleri kaplayan mukozal hücrelerden köken alır. Skuamöz hücreli karsinom, sinüs kanserlerinin en yaygın türüdür. Sinüs kanseri genellikle yavaş ilerleyen ve erken evrelerde belirti vermeyen bir hastalıktır. Bu nedenle hastalık genellikle ileri evrelerde teşhis edilir. Sinüs kanseri burun tıkanıklığı, yüz bölgesinde ağrı veya şişlik, baş ağrısı, burun kanaması ve görme bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Tümör büyüdükçe sinirleri, gözleri, dişleri ve çevre dokuları etkileyebilir.
Erken evrelerde belirti vermeyen veya sinüzit, alerji gibi yaygın solunum yolu hastalıklarıyla karıştırılabilen bir kanser türüdür. Ancak tümör büyüdükçe ve çevre dokulara yayılmaya başladıkça hastada belirgin semptomlar görülmeye başlar. Burun tıkanıklığı, yüzde ağrı ve şişlik, burun kanaması, baş ağrısı ve görme bozuklukları gibi belirtiler sinüs kanserinin en yaygın işaretleri arasındadır. Özellikle tek taraflı ve uzun süreli burun tıkanıklığı, kanlı burun akıntısı veya sinüzit tedavisine rağmen geçmeyen enfeksiyonlar, sinüs kanseri açısından dikkatle değerlendirilmelidir.
Hastalığın ilerlemesiyle birlikte tümör gözlere, sinir sistemine ve üst çene kemiğine yayılabilir. Bu durumda gözde şişlik, çift görme, diş ağrısı veya çene uyuşması gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Ayrıca kanserin burun mukozasını tahrip etmesi sonucunda kötü kokulu burun akıntısı ve kronik burun akıntısı gibi belirtiler de görülebilir. Hastalar genellikle burundan nefes almada zorluk, yüz asimetrisi veya kulak tıkanıklığı gibi sorunlar yaşayabilirler. Sinüs kanseri belirtileri şu şekildedir:
Sinüs kanseri, belirtilerini yavaş yavaş gösteren ve zamanla kötüleşen bir hastalık olduğu için erken evrelerde teşhis edilmesi zordur. Ancak, geçmeyen burun tıkanıklığı, yüz ağrısı veya göz problemleri gibi uzun süre devam eden semptomlar ihmal edilmemelidir.
Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı, burun boşluğu ve sinüsleri muayene ederek şüpheli kitleleri veya anormallikleri tespit edebilir. İlk olarak endoskopik muayene yapılır. Burun içi ve sinüsleri incelemek için nazal endoskop (ince bir kamera içeren tüp) kullanılır. Eğer doktor şüpheli bir kitle veya anormal doku fark ederse, detaylı inceleme için ileri görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), tümörün büyüklüğünü, yerleşimini ve çevre dokulara yayılımını belirlemek için önemli araçlardır.
Kesin tanı koymak için biyopsi yapılır. Biyopsi sırasında, şüpheli doku örneği alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Hücrelerin mikroskop altında incelenmesi, tümörün kanser olup olmadığını ve hangi hücre tipinden kaynaklandığını belirler. Eğer kanser tanısı konulursa Positron Emission Tomography (PET) taraması gibi ileri teknikler kullanılarak kanserin vücutta başka bölgelere yayılıp yayılmadığı (metastaz) araştırılır. Ayrıca hastalığın gelişiminde HPV veya Epstein-Barr virüsü (EBV) gibi viral enfeksiyonların rolü olup olmadığını anlamak için kan testleri ve moleküler biyolojik incelemeler yapılabilir.
Sinüs kanseri tedavisi için genellikle cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi kombinasyonu kullanılır. Erken evrelerde tümör sadece sinüslerle sınırlıysa, cerrahi müdahale ile tamamen çıkarılabilir. Ancak, ileri evrelerde kanser çevre dokulara ve lenf düğümlerine yayılabileceğinden, ek tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Cerrahi tedavi, sinüs kanserinin en yaygın tedavi yöntemlerinden biridir. Tümörün boyutuna ve konumuna bağlı olarak minimal invaziv endoskopik cerrahi veya açık cerrahi teknikler kullanılabilir. Cerrahi müdahale sırasında, kanserli doku tamamen çıkarılmaya çalışılır.
Cerrahiden sonra veya cerrahinin mümkün olmadığı durumlarda radyoterapi (ışın tedavisi) uygulanabilir. Yüksek enerjili X ışınları kullanılarak kanser hücreleri yok edilir ve tümörün büyümesi engellenir. Özellikle beyin tabanı veya göz sinirlerine yakın tümörlerde, radyoterapi cerrahiden daha güvenli bir seçenek olabilir. Kemoterapi, ileri evre sinüs kanserlerinde veya yayılmış (metastatik) vakalarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Kanser hücrelerinin çoğalmasını durdurmak için damar yoluyla uygulanan ilaçlar kullanılır. Kemoterapi, cerrahi veya radyoterapi ile birlikte uygulanarak tedavi başarısını artırabilir. Özellikle, kanser lenf düğümlerine veya uzak organlara yayıldığında, kemoterapi hastalığın kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynar.
Son yıllarda immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi seçenekleri de sinüs kanseri tedavisinde umut verici sonuçlar vermektedir. İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı daha etkili savaşmasını sağlarken hedefe yönelik tedaviler tümörün büyümesini kontrol altına almak için belirli genetik mutasyonları hedef alır.
Son güncellenme tarihi: 25 Şubat 2025
Yayınlanma tarihi: 25 Şubat 2025
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Öne Çıkan Kanser Yazıları