21 Ağustos 2023 Pazartesi
Diz ağrıları ihmal edilmemeli
İnsan vücudunun kendini iyileştirme potansiyelinden yararlanma konusundaki gelişmeler heyecan verici. Bu yenileyici tedavi yaklaşımının en popüler örneklerinden biri olan PRP (Trombositten Zengin Plazma) diz kireçlenmesinin erken dönem tedavisi için de kullanılıyor ve sonuçlar hayli başarılı.
İnsan vücudunun kendini iyileştirme potansiyelinden yararlanma konusundaki gelişmeler heyecan verici. Bu yenileyici tedavi yaklaşımının en popüler örneklerinden biri olan PRP (Trombositten Zengin Plazma) diz kireçlenmesinin erken dönem tedavisi için de kullanılıyor ve sonuçlar hayli başarılı.
Diz ağrısı, ortopedi polikliniklerine en sık başvurma nedenlerinden biri. Özellikle 50 yaş üzeri nüfusun yüksek olduğu toplumlarda bu ağrıların en sık karşılaşılan nedeni ise diz kireçlenmesi. Travma kökenli ağrıları ayrı bir köşeye koyarsak, ortalama yaşam süresinin uzaması ve yoğun yapılan sportif aktiviteler sonucu eklem kıkırdak sorunlarının artmasıyla diz kireçlenmesi daha sık görülmeye başlandı. Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Davud Yasmin’in konuya dair verdiği bilgileri ve yenilikçi bir tedavi olan PRP uygulamasını bu yazımızda okuyabilir, diz ağrısı olan sevdiklerinizle de paylaşabilirsiniz.
Diz kireçlenmesini kısaca, diz eklemlerimizin hareket etmesini sağlayan diz kıkırdağının çeşitli nedenlerle zayıflayıp yapısının bozulması olarak tanımlayabiliriz. Ancak bu bozulma zaman içinde diz eklem hareket açıklığının azalmasına ve kişinin yürümesini zorlaştırarak hayat kalitesinin düşmesine neden olabiliyor. Uzun yıllar tatmin edici tıbbi bir çözüme kavuşturulamayan bu sorun, gelişen cerrahi tedavilerle günümüzde artık kolaylıkla tedavi ediliyor. Teknolojideki ilerlemelere paralel olarak insan vücudunun kendini iyileştirme potansiyelinden yararlanma, yani rejeneratif tedavi yaklaşımlarındaki gelişmeler heyecan verici. Özellikle diz kireçlenmesinin erken dönem tedavisi için de başarıyla kullanılan PRP (Trombositten Zengin Plazma), bu yenilikçi bakış açısının en popüler uygulamalarının başında geliyor.
PRP NEDİR?
PRP; İngilizce’de “Platelet Rich Plasma” ifadesindeki kelimelerin baş harflerinden oluşan ve kişinin kendi kanından elde edilen bir biyolojik tedavi şekli. Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi, vücudun kendi kendini iyileştirme yeteneklerinden yararlanmayı hedefleyen bir yöntem. PRP’nin ana yapısındaki trombositler, aslında yaralanma durumlarında meydana gelen kanamayı durduran pıhtıyı oluşturan hücrelerden oluşuyor. Fakat bu hücreler aynı zamanda dokuların onarılmasına ve iyileşmesine katkı sağlayan büyüme faktörlerini de içeren bir yapıya sahip. Bu büyüme faktörleri aktive edildiklerinde, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarına destek olarak hasarlı dokularda tamire yardımcı olabiliyorlar. İşte yenileyici tedavi yaklaşımları da vücudumuzun bu özelliğinden faydalanmak için var.
PRP tedavisi için sadece hastadan alınacak bir tüp kan yeterli. Alınan kandaki trombosit dediğimiz hücreler ayrıştırılarak, trombositten zengin bir plazma sıvısı elde ediliyor. Normalde 1 mililitre kan içinde ortalama 150-400.000 trombosit mevcutken, PRP’de bu oran 1 milyonun üzerine çıkabiliyor. PRP’nin diğer bir avantajı da sessiz durumda olan lokal kök hücrelerini aktive edebilmesi ki, işte bu da onu doğal bir ilaç tedavisi haline getiriyor.
PRP işleminin poliklinik şartlarında yapılabilir olması da büyük bir avantaj ve kolaylık. Hastadan alınan kan özel tüplerde ortalama 4 saat bekletildikten sonra santrifüj işlemine tabi tutuluyor. İnkübasyon işlemi sırasında özel aktivatörlerle büyüme faktörlerinin daha çok artması sağlanırken, santrifüj işlemi ile de trombositler diğer kan hücrelerinden ayrılarak plazma sıvısı oluşturuluyor. Sonraki aşamada bu sıvı diz eklemine enjekte edilerek tedavi tamamlanıyor. PRP, biyolojik bir tedavi olması itibariyle yan etkilerin de az olduğu bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Diz kireçlenmeleri hastalığın durumuna göre 1’den 4’e kadar evrelendiriliyor. 4 en ağır, 1 ise başlangıç durumundaki diz kireçlenme hastalığını ifade ediyor. Tıbbi literatürde PRP uygulamalarının etkisinin özellikle evre 1 ve evre 2 hastalarda etkisinin çok iyi olduğu, evre 3 hastalarda ise ağrıyı hafiflettiği gözlemlenmiştir. Evre 4 hastalarda ise en uygun seçenek PRP değil, cerrahi diz protezi uygulamalarıdır.
PRP; ailesinde kanser öyküsü bulunanlara, kan sulandırıcı ilaç kullananlara, kan hastalığı olanlara, uygulama yapılacak bölgede enfeksiyon ve iltihap olanlara, hamilelere ve emzirenlere uygulanmıyor.
Sonuç olarak PRP uygulaması diz kireçlenmesi durumunda kolay ulaşılabilir, uygulaması pratik, yan etkisi az, ağrıyı azaltan bir rejeneratif enjeksiyon tedavi yöntemi. PRP enjeksiyonu erken evre diz kireçlenmesi hastalarında diz fonksiyonlarını korumaya yardımcı olurken, ağrıları azaltarak kişinin hayat kalitesini de yükseltiyor.
Genellikle hastalığın derecesine göre 15 gün ya da 3 hafta aralıklarla 2-3 doz önerilir.
Son güncellenme tarihi: 16 Şubat 2022
Yayınlanma tarihi: 16 Şubat 2022
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları