21 Ağustos 2023 Pazartesi
Diz ağrıları ihmal edilmemeli
Topuk dikeni, halk arasında sık görülen bir sağlık sorunudur.
Topuk dikeni, halk arasında sık görülen bir sağlık sorunudur. Genellikle tek ayakta görülen topuk dikeni bazı durumlarda her iki ayakta da olabilir. Topuk dikeni sorunu yaşayan kişilerde görülen ağrının hafifletilmesi için farklı tedavi yöntemleri mevcuttur.
Topuk dikeni, topuk ile ayak arkının arasında kalsiyum tortularının birikmesi sonucu oluşur. Biriken bu kalsiyum tortuları kemiksi bir hal alarak topuk bölgesinde dışa doğru bir çıkıntı oluşturabillir. Topuk dikeni noktasal, kanca şeklinde gibi değişik biçimlerde olabilir. Oluşan çıkıntı topuktan başlayarak ayak arkına yani ayağın orta kısmına doğru uzanabilir. Topuk dikeni sıklıkla, ayak tabanındaki ligamentlerin iltihaplandığı plantar fasiit ile birlikte görülür.
Plantar fasiit, topuğu ayağın ön kısmına bağlayan ligamentin iltihaplanması sonucu oluşur.
Topuğun ayağın ön kısmına bağlayan ağ benzeri ligamentin adı plantar fasyadır. Kalın bir yapı olan plantar fasya ayak arkını destekleyerek yürüme, koşma gibi hareketlerin sorunsuzca yapılmasını sağlar. Ancak plantar fasya, günlük hareketlerde bu denli sık yer aldığından zamanla yıpranmaya, aşınmaya yatkın hale gelir. Topuk üzerindeki fazla baskı da plantar fasya ligamentlerine zarar verir. Tüm bunlar sonucunda plantar fasya inflamasyona uğrar, iltihaplanır. İltihaplanma da topukta sertliğe ağrıya neden olur. Topuk dikeni, toplumda en sık karşılaşılan ortopedik problemlerden birisidir. Özellikle koşucularda görülen topuk dikenine kilolu kişilerde de sık rastlanır. Ayak yapısına uygun ayakkabı seçmemek de yine topuk dikeni riskini artıran durumlardandır.
Topuk dikeninin klasik belirtisi topukta saplanıcı tarzda ağrı oluşmasıdır. Bazı kişilerde bu ağrı sızı şeklinde olabilir veya yanma hissiyle birlikte görülebilir. Ağrı temel olarak topuk bölgesinde oluşmakla birlikte bazı kişilerde ayağın ortalarına doğru yayılabilir. Topuk dikeni olan kişilerde topukta kemik benzeri küçük çıkıntılar fark edilebilir. Topuk dikeni ağrısının şiddeti; genellikle sabah saatlerinde, kişi ilk adımlarını atarken daha fazladır. Ağrı gün içerisinde zamanla azalır. Ancak gün içerisinde uzun süre ayakta durma ya da uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkma gibi davranışlarda da ağrı şiddetlenebilir. Yine merdiven çıkmak da topuk dikeni sorunu yaşayan kişiler için zorlayıcı olabilir. Topuk dikeni ağrısı egzersiz sırasında çok şiddetli olmaz ama ağrı egzersiz bittikten sonra şiddetini artırır.
opuk dikeni, ayaktaki kas ve ligament yapılarının uzun süreli aşınması sonucu topuktaki yumuşak dokuların hasar görmesi nedeniyle oluşur. Topuktaki kemiğin dışını saran zarın yırtılması da topuk dikeni oluşmasının bir sebebi olabilir.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte topuktaki yastıkçıların aşınması ve topuğun şok absorbe etme kapasitesinin azalması de diken gelişiminde etkilidir.
Topuk gelişimi riskini artıran bazı faktörlerler şu şekildedir:
Altta yatan bazı hastalıklar da topuk dikeni oluşumunda rol oynayabilir. Bu hastalıklar:
Topuk dikeni, topukta ağrı yapan diğer hastalıklarla ve ayakla ilgili farklı problemlerle benzer belirti gösterdiğinden kişinin kendi başına tanı koyması mümkün değildir. Tanı için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Topuk dikenin teşhisi için ilk olarak hastanın tıbbi hikayesi alınır ve şikayetleri sorgulanır. Hastada topuktaki ağrının yeri, şiddetinin hangi zamanlarda artıp azaldığı gibi özellikler tanı için önemlidir. Yine hastada topuk dikeni için risk faktörlerinin olup olmaması da teşhis için yol göstericidir.
Topuk dikeni muayenesinde doktor hastanın ayağında kızarıklık, şişlik gibi iltihaplanma belirtileri varlığı araştırılır. Topukta hassasiyet olması, topuk dikeni teşhisi için önemli bir bulgudur. Topuk dikeni tanısındaki en önemli tetkiklerden biri X-ray ışınlarla çekilen ayak grafisidir (filmidir). Topuktaki kemiksi çıkıntılar gözle görülebilecek boyutta olmayabilir ancak grafide bu yapılar net bir şekilde görülebilir.
Topuk dikeni tedavisine ilk olarak hayat tarzı değişiklikleri ve istirahat ile başlanır.
Topuk dikeni sorunu yaşayan kişiler, ayaktaki ağrıyı geçirmek için soğuk kompres uygulaması yapabilir. Ağrıyan bölgeye 15 dakika buz paketleri konularak ilgili bölge uyuşturulabilir. Ayrıca soğuk uygulaması şişliğin inmesine de yardımcı olur. Topuk dikenine bağlı şiddetli ağrı için kortikosteroid enjeksiyonu ile ayaktaki iltihaplanma azaltılabilir. Bu ilaçlarla hem ağrı azaltılır hem de iltihaplanmaya bağlı diğer belirtiler hafifler. Topuk dikenine bağlı ani başlangıçlı, kısa süreli ağrılar için ise basit ağrı kesiciler kullanılabilir.
Topuk dikeni sonucu oluşabilecek uzun süreli, kronik ağrının rahatlatılmasında fiziksel terapi modaliteleri katkı sağlayabilir. Çünkü uzun süreli ağrı kontrolünde kortikosteroid ilaçlar devamlı kullanılamaz. Fizik tedavi egzersizleri topuk ve ayak arkında yer alan kas ve ligamentlerin güçlendirilmesine yardımcı olur. Bu egzersizlerin nasıl yapılacağı fizyoterapist tarafından hastaya öğretilir. Sonrasında hasta bu egzersizleri evde kendi başına yapabilir.
Topuk dikeni ve plantar fasiit için en sık önerilen tedavi yöntemlerinden biri istirahattir. Dinlenme hem akut ağrının geçirilmesinde hem de durumun daha kötüleşmesinin engellenmesinde rol oynar. Özellikle dinlenme, uzun süre ayakta kaldıktan sonra ağrının hafifletilmesinde oldukça önemlidir. Ayakkabı içerisine konulan ortopedik tabanlıklar, ayak arkının desteklenmesini sağlar. Bunun yanı sıra topuktaki ağrının azaltılmasına da yardımcı olur. Ayrıca topuk dikeni olan kişiler ayağın her yerini saran rahat ayakkabılar tercih etmelidir.
Topuk dikeni çok şiddetli ağrıya sebep oluyor ve giderek kötüleşiyorsa hastaya cerrahi olarak müdahale edilmesi gerekebilir. Cerrahide hastadan topuk dikeni uzaklaştırılır, bazı durumlarda da plantar fasya rahatlatılır. Topuk dikeni ameliyatı ile hastadaki ağrı azaltılırken aynı zamanda hastanın hareket kısıtlılığı ortadan kaldırılır. Ameliyat yapılan hastaların çoğunda topuk dikeninin yanı sıra plantar fasiit sorunu da vardır. Çünkü sadece topuk dikeni sorunu olan hastalarda diğer tedavi yöntemleri genellikle yeterli olur. Topuk dikeni ameliyatı sonrasında iyileşme sürecini hızlandırmak için hasta, cerrahi yapılan bölgeye soğuk uygulaması yapabilir. Ayrıca ameliyat sonrası cerrahi yapılan ayağın üstüne basmadan önce hastanın belirli bir süre istirahat etmesi gerekir.
Topuk dikeni, kişinin yürümesi başta olmak üzere pek çok günlük aktiviteyi kısıtlayabilecek özellikle ortopedik problemdir. Dolayısıyla topuk dikeni, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavide hastanın ağrısının şiddeti, ayaktaki deformitenin boyutu gibi pek çok faktör etkili olur. Tedavi sonrasında hasta günlük yaşamına daha rahat bir şekilde devam eder. Topuk dikeni şüphesi yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden en yakın sağlık merkezine başvurması faydalı olacaktır.
Son güncellenme tarihi: 24 Ocak 2022
Yayınlanma tarihi: 21 Ocak 2022
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Ortopedi ve Travmatoloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları