21 Ağustos 2023 Pazartesi
Mikrobiyota Nedir?
Mide bulantısı, kişilerin günlük yaşamında sık karşılaştığı, hayat kalitesini düşüren sağlık sorunlarının başında gelir.
Mide bulantısı, kişilerin günlük yaşamında sık karşılaştığı, hayat kalitesini düşüren sağlık sorunlarının başında gelir. Doğal vücut fizyolojisinin bir sonucu olarak meydana gelebileceği gibi, altta yatan ciddi rahatsızlıkların da habercisi olabilen mide bulantısının giderilmesi, bu problemin nedenini doğru bir şekilde tespit etmeye bağlıdır. Bu anlamda, mide bulantısı hakkında bilgi sahibi olmak ve tedavisinde ne gibi tedbirlerin alınması gerektiğini bilmek, sağlıklı bir hayat için gereklidir.
Sindirim sistemi, gıda tüketimi ile birlikte peristaltizm adı verilen hareketi gerçekleştirir. Yemek borusundan sindirim kanalının sonuna kadar besinlerin iletilmesini sağlayan bu hareket, besin maddelerinin emilimi için gereklidir.
Midede yer alan besin içeriği bazı hallerde ters yönde peristaltik hareket yaparak önce yemek borusuna oradan da ağıza ve vücudun dışına çıkabilir.
Midede hissedilen rahatsızlık hissi ve bu hisse eşlik eden gastrik içeriği çıkarma isteği, mide bulantısı olarak isimlendirilir.
Birçok farklı rahatsızlık ya da duruma bağlı olarak mide bulantısı ortaya çıkabilir. Bazı duyarlı kişilerde hareket esnasındaki sinyallerin beyinde yorumlanması ile ilgili problem oluşabilir ve taşıt tutması ya da deniz tutması gibi sebeplerle mide bulantısı meydana gelebilir.
Kadınlarda menstruasyon (adet) döngüsü sırasında vücutlarında meydana gelen hormonal değişiklikler nedeniyle mide bulantısı şikayetine sıklıkla rastlanır. Mide bulantısına ağrı ya da ateş gibi diğer belirtilerin eşlik etmesi halinde altta yatan neden dismenore, endometriozis veya premenstrual sendrom gibi diğer jinekolojik hastalıklar olabileceği için ileri araştırma gerekli olabilir.
Mide bulantısının en sık karşılaşılan nedenleri arasında sindirim sistemi ile ilgili problemler, bakteri ya da virüslere bağlı olarak meydana gelmiş enfeksiyon hastalıkları ve diğer sağlık durumları ile ilgili kullanılan ilaçlar yer alır:
Bazı sindirim sistemini ilgilendiren sorunların varlığında kişide mide bulantısı oluşabilir. Reflü, mide bulantısına neden olabilecek sindirim sistemi rahatsızlıklarının başında gelir. Bu rahatsızlıkta mide içeriği özefagusa (yemek borusu) doğru hareket eder. Asitli besin içeriğinin bu hareketi sonrasında oluşan yanma hissi mide bulantısını tetikleyebilir.
Mide ve ince bağırsaklarda oluşan ülserler (yara), mide bulantısının sindirim sistemi nedenlerinden biridir. Özellikle öğünlerin sonrasında ülsere olan bölgelerde meydana gelen ağrı ve yanma hissi mide bulantısının oluşmasına neden olabilir.
Bakteriler ve virüsler mideyi etkileyerek bulantı hissinin meydana gelmesine neden olabilir. Bakteriler ile enfekte olan gıdaların tüketilmesi besin zehirlenmesi olarak isimlendirilen hastalık tablosu ile sonuçlanabilir.
Birçok ilacın kullanımı sonrasında yan etki olarak mide bulantısı ortaya çıkabilir. Özellikle kanser hastalarında kullanılan kemoterapi ilaçları çok güçlü bir mide bulantısı hissine neden olabilir.
Herhangi bir sağlık sorunun tedavi planlaması içerisinde hekim tarafından reçetelendirilen hiçbir ilaç, o hekimin bilgisi olmadan hastanın kendi kararı doğrultusunda kesilmemelidir. İlaçların olası yan etkileri hakkında ilacı reçetelendiren hekimden bilgi alınmalıdır.
Bu durumlar dışında birçok farklı nedenle mide bulantısı şikayeti oluşabilir:
Mide bulantısının altında yatan neden yaşa bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Yetişkinler için en sık olarak karşılaşılan bulantı nedeni viral hastalıklar, besin zehirlenmeleri, ateşli hastalıklar ve taşıt tutmasıdır. Çocuklarda ise aşırı beslenme, öksürük ve ateşli hastalıklar mide bulantısının sebebi olabilir.
Bebeklik çağında nadir de olsa sindirim kanalında meydana gelen tıkanıklıklar sonucu bulantı ve kusma oluşabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Mide bulantısı bazı ciddi sağlık sorunlarının da belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar arasında:
Dehidrasyon (sıvı kaybı), bir diğer önemli mide bulantısı nedenidir. Bu durum için çocuklar yetişkinlere göre daha büyük risk altındadır. Çocuklarda dehidrasyona dair oluşabilecek belirtiler arasında kuru dudak ve ağız içi, göz küresi çöküklüğü ya da hızlı soluk alıp verme yer alabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Elimizdeki bütün maddeleri birleştirecek olursak, mide bulantısı nedenleri şu şekilde toplanabilir;
Mide bulantısı, mide ve bağırsak sisteminde hissedilen huzursuzluk ve kusma isteğinin oluşması olarak tanımlanabilir. Bu anlamda mide içeriklerinin dışarı çıkarılması (istifrağ) durumunun öncül belirtisidir. Mide bulantısı çok farklı nedenlerle meydana gelebildiğinden, oluş mekanizması da buna göre çeşitlilik arz eder. Bu anlamda meydana gelmesinde işleyen mekanizmalar şu şekilde sıralanabilir:
Mide bulantısına tanısal yaklaşımda bu şikayeti olan kişilerin sağlık kuruluşlarına başvuruları sonrasında hekim tarafından gerçekleştirilen fizik muayeneleri ve tıbbı öykülerinin alınması en önemli aşamalardır. Muayene ve öykü alımı sayesinde mide bulantısının altında yatan nedenin psikiyatrik, endokrinolojik (hormonal) ya da ensefalit ve menenjit gibi merkezi sinir sistemini ilgilendiren rahatsızlıklar olmadığı anlaşılabilir.
Fizik muayenenin ilk aşaması hastada mide bulantısının nedeninin elektrolit (mineraller) ile ilgili herhangi bir dengesizlik ya da sıvı kaybı olmadığı dışlanmaya çalışılır. Kişinin parmak uçları incelenir ve kendi kendine yapılan kusma işlemine dair mide asidi ile temasa bağlı oluşan nasır gibi izlerin olup olmadığı incelenebilir.
Hastanın şikayetleri ve fizik muayene bulguları ışığında hekim mide bulantısına tanısal yaklaşımın diğer aşamalarını kişiye özel olarak belirler. Genel olarak mide bulantısı tanısına basit laboratuvar testleri ve radyolojik görüntüleme yöntemleri ile altta yatan önemli bir sağlık sorunu olup olmadığının dışlanmasına devam edilebilir.
Tam kan sayımı (hemogram), elektrolitler, eritrosit sedimentasyonu, pankreas ve karaciğer enzimleri, gebelik testi, tiroid hormonları ve bulantıya neden olabilecek çeşitli kimyasallara maruziyet, hekim tarafından istenebilecek laboratuvar testleri ile değerlendirilebilir.
Radyolojik yöntemlerden karın filmi istenilerek sindirim sisteminde herhangi bir tıkanıklığın olup olmadığı değerlendirilebilir. Endoskopik girişimler ile yemek borusu ve devamında herhangi bir ülsere lezyon olup olmadığı incelenebilir. Karın ultrasonografisi (USG) ile kişide safra kesesi, karaciğer ya da pankreas rahatsızlığı olup olmadığı değerlendirilmeye çalışılır.
Mide bulantısının nedeni olarak kafa içi bir kitle ya da lezyon düşünülen durumlarda ise bir diğer radyolojik görüntüleme yöntemi olan manyetik rezonans görüntülemeye (MRI) başvurulabilir.
Mide bulantısının tedavisi kişinin bu şikayetinin ciddiyetine ve altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Örnek olarak antihistaminikler ve antikolinerjikler olarak sınıflandırılan ilaç grupları taşıt ve deniz tutması gibi durumlarda kendisini gösteren mide bulantısına karşı hekimler tarafından reçetelendirilebilen ilaçlar arasındadır. Bir diğer mide bulantısı nedeni olabilen reflü hastalığında ise mide asidini düzenleyici ilaçlar fayda sağlayabilir.
Mide bulantısı tedavisi genel olarak 2 kategoriye ayrılır. Bulantıyı ve kusmayı direkt olarak santral sinir sistemi üzerinde etki göstererek bastırmayı hedefleyen ilaçlar antiemetikler olarak isimlendirilir ve mide bulantısı şikayetine yönelik olarak kullanılabilecek ilk ilaç kategorisini oluşturur. Diğer grup ilaçlar ise sindirim sisteminin hareketlerini düzenleyici etki gösteren ve prokinetik olarak sınıflandırılan ilaçlarlardır.
İlaç tedavisi dışında hekimin bilgisi ve önerisi dahilinde gerçekleştirilebilecek bir takım mide bulantısına karşı yapılabilecek uygulamalar mevcuttur:
Ameliyatlardan, radyoterapiden ya da kemoterapi tedavisinden sonra kişilerde bulantı ve kusma meydana gelmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Bu sebeplerden biri nedeniyle meydana gelen mide bulantısının kontrol altına alınmasında serotonin antagonistleri olarak sınıflandırılan ilaçlar katkı sağlayabilir.
Tüm bunların yanında mide bulantısının meydana gelmeden önlenmesi ve bireysel alınabilecek çeşitli tedbirlerle giderilmesi mümkündür. Buna göre aşağıda sıralanan tedbirlerin uygulanması mide bulantısı şikayetinin ortadan kalkmasına ve sağlığın korunmasına yardımcı olacaktır:
Bulantı ile beraber yoğun kusma şikayeti varlığında mutlaka sıvı alınması gereklidir. Vücudun kaybettiği sıvının geri alınması sağlığın korunması için çok önemlidir. Ayrıca bulantı varlığında katı gıdaların alımından kaçınılarak sıvı gıdalara ağırlık verilmelidir.
Bulantı sonrası yeniden gıda alımına başlanacağı zaman muz, pirinç, tost gibi kolay sindirilebilen ve bulantıya neden olmayan gıdalar tercih edilmelidir.
Bulantıya neden olabilecek sıcak ve nemli ortamlar, deniz seyahatleri, parfüm veya pişen gıdaların oluşturduğu güçlü kokular gibi etkenlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Araç tutması durumunda, araçla seyahat öncesi bulantı ilacı kullanılması (skopolamin gibi antihistaminik ilaçlar) hareket hastalığını önleyebilir.
Beslenme alışkanlıkları değiştirilerek yeterli ve dengeli beslenmeye gayret edilmelidir. Buna göre sık ve az miktarda yenmeli, yavaş ve çiğneyerek yenmeli, yemek sonrasında yoğun egzersiz gibi davranışlardan kaçınılmalıdır. Ayrıca çok baharatlı ve fazla yağlı gıdalar tüketilmemelidir.
Mide bulantısı şikayetiniz olduğunda yukarıdaki tedbirleri uygulamanıza rağmen şikayetiniz geçmediğinde, uzman bir hekim tarafından değerlendirilmek üzere size en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilirsiniz.
Son güncellenme tarihi: 16 Nisan 2021
Yayınlanma tarihi: 13 Nisan 2021
Gastroenteroloji
Gastroenteroloji
Gastroenteroloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları