21 Ağustos 2023 Pazartesi
Mikrobiyota Nedir?
Kalın bağırsağın son kısmı olan anüs bölgesinde gelişen kötü huylu (malign) tümörlerle karakterize nadir bir kanser türüdür. Sindirim sisteminin son kısmında yer alan anüs, dışkının vücuttan atılmasını sağlayan bir yapıdır. Anal kanal hücrelerinde kontrolsüz çoğalan kanserli hücreler, dokulara yayılabilir ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Anal kanalın iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Normalde vücut hücreleri belirli bir düzen içinde bölünerek yenilenir. Ancak bazı genetik ve çevresel faktörler nedeniyle hücreler anormal bir şekilde bölünmeye başlayarak tümör oluşturabilir. Anal kanserin çoğu, skuamöz hücreli karsinom olarak adlandırılan hücre tipinden kaynaklanır. Hastalık erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülse de herkes risk altındadır. Özellikle yüksek riskli HPV enfeksiyonu taşıyanlarda anal kanser gelişme olasılığı artmaktadır. Düzenli doktor kontrolleri ve erken tanı, bu hastalığın ilerlemesini önlemede önemli bir rol oynar.
Genellikle erken evrelerde belirgin semptomlara neden olmayabilir. Ancak hastalık ilerledikçe, makatta rahatsızlık hissi, dışkılama sırasında zorlanma ve kanama gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Sürekli kaşıntı, makatta akıntı veya şişlik hissi, hastalığın varlığını düşündürebilir. Bazı hastalar, anüs çevresinde sert bir kitle fark edebilir veya dışkılamayla ilgili değişiklikler yaşayabilir. Ağrı, hastalığın ilerleyen aşamalarında daha belirgin hale gelir ve bazen oturma sırasında bile rahatsızlık hissedilebilir. Makat kanseri basur (hemoroid) veya anal fissür gibi daha yaygın hastalıklarla karıştırılabilir. Bu nedenle uzun süreli makat rahatsızlığı, geçmeyen kanama veya dışkılama alışkanlıklarında belirgin değişiklikler fark edildiğinde doktora başvurulmalıdır.
Tümörün büyüklüğüne, yayılımına ve bulunduğu bölgeye göre değişiklik gösterebilir. İlk aşamalarda hafif rahatsızlık veya kaşıntı gibi belirtilerle başlayabilirken ilerleyen evrelerde kanama, ağrı ve dışkılama zorlukları daha belirgin hale gelir. Bazı hastalarda makatta sertleşme veya ele gelen kitle fark edilebilir. Makat kanseri belirtileri şöyle sıralanabilir:
Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalığın en önemli nedenlerinden biri insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonudur. HPV, özellikle yüksek riskli tipleriyle anal bölge hücrelerinde anormal büyümeye ve kanserleşmeye neden olabilir. Cinsel yolla bulaşan bu virüs, anal kanser vakalarının büyük bir kısmıyla ilişkilidir. Bağışıklık sisteminin zayıf olması, HIV (AIDS) gibi bağışıklık yetmezliği hastalıkları veya bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanımı gibi durumlar da anal kanser gelişme riskini artırır. Uzun süreli kronik makat tahrişi, anal fistüller, inflamatuvar bağırsak hastalıkları (örneğin Crohn hastalığı ve ülseratif kolit) ve anal bölgeyi etkileyen kronik enfeksiyonlar da hastalığın oluşumunu tetikleyebilir. Yaş ilerledikçe anal kanser riski artar, özellikle 50 yaş üstü bireylerde daha yaygındır.
Dengesiz beslenme ve düşük lifli gıda tüketimi, sindirim sisteminin sağlığını olumsuz etkileyerek bağırsak hastalıklarına yol açabilir. Dolaylı olarak makat kanseri riskini artırabilir. Düzenli sağlık kontrolleri, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve HPV aşısı gibi önleyici tedbirler, makat kanseri riskini azaltmada etkili olabilir.
Basur (hemoroid) ve makat kanseri, benzer belirtilere sahip olduğu için çoğu zaman karıştırılabilir. İki durum da makatta kanama, ağrı ve rahatsızlık hissi gibi semptomlarla kendini gösterse de, altta yatan nedenler ve tedavi yöntemleri farklıdır. Basur, anüs ve rektum bölgesindeki damarların genişleyerek şişmesi sonucu oluşan bir durumdur. Kronik kabızlık, uzun süre oturmak, ağır kaldırmak ve hamilelik gibi faktörler basurun oluşumunu tetikleyebilir. Genellikle dışkılama sırasında veya sonrasında kanama görülür ve ağrı, kaşıntı, şişlik gibi belirtiler eşlik edebilir. Makat kanseri ise anal kanal içindeki hücrelerin anormal şekilde büyümesiyle ortaya çıkan ciddi bir hastalıktır. Kanser ilerledikçe makatta sertleşme, akıntı, uzun süreli ağrı ve dışkılama sırasında zorlanma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Basur ve makat kanserini ayırt etmek için detaylı bir doktor muayenesi, rektal muayene, anoskopi, biyopsi ve görüntüleme yöntemleri gereklidir.
İlerleyen evrelerde, anüs çevresinde veya anal kanal içinde sert bir kitle olarak hissedilebilir. Ancak tüm tümörler elle hissedilebilecek kadar yüzeyde olmayabilir. Bazı hastalar dışkılama sırasında veya temizlik yaparken makat bölgesinde bir sertlik fark edebilir. Ancak, iç kısımlarda veya daha derin bölgelerde bulunan tümörler, yalnızca doktor muayenesi veya görüntüleme testleri ile tespit edilebilir.
Tedavi edilmediğinde ilerleyerek çevre dokulara ve diğer organlara yayılabilen ciddi bir hastalıktır. Hastalığın erken teşhis edilmesi, tedavi başarısını artırarak yaşam süresini uzatabilir. İlerlemiş vakalarda bağırsak tıkanıklığı, yayılma (metastaz) ve kalıcı bağırsak hasarı gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle, erken belirti gösteren hastaların vakit kaybetmeden bir uzmana danışması hayati önem taşır.
Tanı koymak için kullanılan en yaygın yöntemlerden biri anoskopi veya rektoskopidir. Bu yöntemlerle doktor anal kanalı doğrudan inceleyerek anormal dokuların varlığını değerlendirir. Biyopsi ise en kesin tanı yöntemidir; şüpheli dokudan alınan örnek laboratuvarda incelenerek kanser hücrelerinin varlığı araştırılır. Görüntüleme yöntemleri, kanserin yayılımını belirlemek için kullanılır. Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi teknikler, tümörün büyüklüğünü ve lenf düğümlerine ya da diğer organlara yayılıp yayılmadığını tespit etmeye yardımcı olur. Eğer hastada anormal kanama veya dışkılama alışkanlıklarında değişiklik gibi belirtiler varsa kolonoskopi uygulanarak bağırsakların genel durumu da değerlendirilir.
Anal kanalın iç yüzeyinde anormal hücre büyümesi sonucu oluşan bir kanser türüdür. Genellikle erken teşhisle tedavi edilebilir. Tedavi yöntemleri, hastalığın evresine, tümörün büyüklüğüne ve yayılım durumuna göre değişiklik gösterir. Radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi müdahale en sık kullanılan tedavi yöntemleridir. Erken teşhis edilen vakalarda, kombine tedaviler kullanılarak yüksek başarı oranı elde edilebilir. Hastalar için en uygun tedavi planı, onkolog ve cerrah tarafından belirlenir. Makat kanser tedavi yöntemleri şu şekildedir:
Son güncellenme tarihi: 03 Mart 2025
Yayınlanma tarihi: 03 Mart 2025
Gastroenteroloji
Gastroenteroloji
Gastroenteroloji
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Öne Çıkan Kanser Yazıları