Reflüye Ne İyi Gelir? Reflü Şikayetlerini Azaltacak Öneriler

Reflü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşan yaygın bir sindirim sorunudur. Bu durum göğüste yanma hissi, boğazda acı veya ekşi bir tat, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, öksürük veya astım gibi belirtilere neden olabilir. Reflünün uzun süre devam etmesi yemek borusunda iltihaplanma, ülser, veya kanser gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Reflü, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen bir durumdur. Reflü sonucunda oluşan belirtileri azaltmak veya önlemek için bazı diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri yapılabilir. Bu değişiklikler, reflü ilaçlarına ihtiyaç duymadan reflüyü kontrol altına alabilir. Bu yazının devamında ‘’Reflüye ne iyi gelir?’’ sorusunun cevabı detaylandırılmıştır. Siz de reflü hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız yazının devamını okuyabilirsiniz.

Reflü Neden Olur?

Reflü, yemek borusu ile mide arasındaki kaslı kapakçık olan alt özofageal sfinkterin (AÖS) düzgün çalışmamasından kaynaklanır. Alt özofageal sfinkter yemek yutulduktan sonra kapanarak mide asidinin yemek borusuna kaçmasını önlemek ile görevlidir. Farklı nedenlerle alt özofageal sfinkter gevşeyebilir veya zayıflayabilir. Bu durum mide asidinin yemek borusuna geçmesine neden olabilir. 

Reflüye neden olan veya bu durumu tetikleyen birçok faktör bulunabilir. Bu faktörlerden bazıları şu şekildedir: 

• Aşırı yemek yemek veya çok yağlı ve baharatlı yiyecekler tüketmek, 
• Hamilelik, obezite, diyabet veya astım gibi bazı sağlık durumları, 
• Bazı ilaçlar (örneğin aspirin, ibuprofen, antihistaminikler veya kas gevşeticiler), 
• Stres, anksiyete veya depresyon. 

Bu tür durumlar mide asidinin yemek borusuna sızmasına neden olabilir. 

Reflüye Ne İyi Gelir?

Bazı yaşam tarzı değişiklikleri reflünün iyileşmesine katkı sağlayabilir. Reflüye iyi gelecek uygulamalardan bazıları şu şekildedir: 

• Yemekleri azar azar ve yavaş yavaş yemek, 
• Reflüye neden olan veya tetikleyen yiyecek ve içeceklerden kaçınmak, 
• Yemekten sonra en az üç saat dik durmak veya oturmak, 
• Yatmadan önce yastığı yükseltmek veya yatak başını kaldırmak, 
• İdeal kiloda kalmak, 
• Egzersizi hayatın bir parçası haline getirmek, 
• Stresi yönetmek 

Bu tür önlemler reflünün kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. 

Reflü Belirtileri Nelerdir?

Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşan kronik bir sindirim hastalığıdır. Bu durum sonucunda oluşan belirtiler, kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Reflü belirtilerinden bazıları şu şekildedir: 

• Göğüste Yanma veya Ağrı: Göğüs bölgesinde yanma hissi veya ağrı oluşması reflü sonucunda ortaya çıkan belirtileri arasında yer alır. Bu durum genellikle yemekten sonra veya yatarken ortaya çıkabilir. 
• Ağızda Ekşi veya Acı Bir Tat: Mide asidinin ağıza gelmesi sonucunda ekşi veya acı bir tat hissi oluşabilir. Bu durum, diş minesine zarar verebilir ve ağız kokusuna neden olabilir. 
• Yutma Güçlüğü veya Yutkunma Sırasında Ağrı: Bu durum yemek borusunda iltihaplanma, ülser, daralma veya yara oluşması nedeniyle ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda, yutulan yiyeceklerin geri çıkması veya takılması da görülebilir. 
• Ses Kısıklığı, Boğazda yanma, Öksürük veya Hıçkırık: Bu tür durumlar mide asidinin ses tellerine veya solunum yollarına zarar vermesi nedeniyle olabilir. Reflü; astım, kronik bronşit veya larenjit gibi solunum yolu hastalıklarını tetikleyebilir veya daha da kötüleştirebilir. 
• Mide Bulantısı, Kusma veya İştah Kaybı: Mide asidinin mideyi tahriş etmesi veya mide boşalmasını yavaşlatması nedeniyle bu tür belirtiler ortaya çıkabilir. Reflü; gastrit, ülser veya mide kanseri gibi mide hastalıkları ile ilişkili olabilir. 

Reflü belirtileri, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu tür belirtileri azaltmak veya önlemek için bir takım yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması gerekebilir. 

Reflü Nasıl Teşhis Edilir?

Reflünün teşhis edilmesinde farklı tanı yöntemleri kullanılabilir. Bu tanı yöntemlerinden bazıları şunları içerir: 

• Endoskopi: Endoskopi, yemek borusunun içini görmek için bir kamera ile donatılmış ince ve esnek bir tüpün ağızdan sokulması işlemidir. Endoskopi yemek borusunda iltihaplanma, ülser, daralma, yara veya barrett özofagusu gibi reflü komplikasyonlarını tespit etmek için kullanılabilir. Ayrıca, endoskopi sırasında yemek borusundan biyopsi alınarak eozinofilik özofajit gibi hastalıklar da teşhis edilebilir. 
• 24 Saatlik pH Metre Ölçümü: Bu test, yemek borusundaki asit seviyesini ölçmek için bir sensörün yemek borusuna yerleştirilmesini içerir. Yemek borusuna yerleştirilen sensör, bir kablo ile bir kayıt cihazına bağlıdır. Cihazın yerleştirildiği birey 24 saat boyunca normal aktivitelerine devam ederken, yemek borusundaki asit değişimleri cihaz tarafından kaydedilir. Bu test, reflünün şiddetini ve sıklığını belirlemek için uygulanabilir. Ayrıca, reflü ilaçlarının etkinliğini değerlendirmek veya reflü ile ilişkili olmayan belirtilerin nedenini araştırmak için de kullanılabilir. 
• pH İmpedans Monitorizasyonu: 24 saatlik pH metre ölçümüne benzeyen bu test, ph metre ölçümüne ek olarak yemek borusundaki sıvı ve gaz hareketlerini de ölçer. pH  impedans monitorizasyonu asitli veya asitsiz reflü olaylarını tespit etmek için kullanılabilir. Ayrıca, reflü ile belirtiler arasındaki ilişkiyi de gösterebilir. 
• Özofageal Manometri: Bu test, yemek borusunun kas hareketlerini ölçmek için bir basınç sensörünün yemek borusuna yerleştirilmesidir. Bu test alt özofageal sfinkterin (AÖS) fonksiyonunu değerlendirmek için kullanılabilir. Ayrıca akalazya, difüz özofageal spazm veya nutcracker özofagus gibi yemek borusu motilite bozukluklarını teşhis etmeye de yardımcı olabilir. 

Reflü tanısında ilk adım genellikle hastanın belirtilerini teşhis etmeyi ve reflüye neden olan veya tetikleyen faktörleri belirlemeyi içerir. Bu tür durumların tespit edildiği bazı durumlarda reflü tanısı koymak için endoskopi veya diğer testlere gerek olmayabilir.  

Reflü Nasıl Tedavi Edilir?

Reflü tedavisi oluşan belirtilerin şiddeti, sıklığı ve süresine göre değişiklik gösterebilir. Reflü tedavisinde genel olarak iki yöntem uygulanır. Bu yöntemler ilaç tedavisi ve cerrahi yöntemleri içerir. 

İlaç tedavisinde reflüyü önlemek veya azaltmak için mide asidini baskılayan veya yemek borusunun kasılmasını artıran ilaçlar kullanır. Bu ilaçlar arasında antiasitler, H2 reseptör blokerleri, proton pompa inhibitörleri ve prokinetikler yer alabilir. İlaç tedavisi reflü sonucunda ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Bununla birlikte bireysel farklılıklara göre ilaç kullanımının bazı yan etkileri olabilir. 

Cerrahi tedavi, ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için uygulanan bir yöntemdir. Cerrahi tedavinin amacı, mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasını engellemek için alt özofagus sfinkterini güçlendirmektir. Cerrahi tedavi yöntemleri arasında fundoplikasyon, endoskopik plikasyon, endoskopik implantasyon ve manyetik halka implantasyonu yer alabilir. Bu tür yöntemler reflü semptomlarını azaltabilir. Bununla birlikte cerrahi uygulamalar sonucunda bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. 

Reflü tedavisinde ilaç veya cerrahi tedaviye ek olarak yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir. Yaşam tarzı değişiklikleri arasında aşırı yemekten kaçınmak; baharatlı, yağlı, asitli ve gazlı yiyecek ve içecekleri sınırlamak; yemekten sonra en az 3 saat dik durmak; fazla kilolardan kurtulmak, ve yatarken başı yüksekte tutmak gibi uygulamalar yer alabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri reflü tedavisinin etkinliğini artırarak bireylerin yaşam kalitesini yükseltebilir. 

Reflü, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalıktır. Reflü tedavisinde ilaç, cerrahi ve yaşam tarzı değişiklikleri birlikte uygulanmalıdır. Bu tür tedavi yöntemlerinin etkili olmasında tedavinin bir doktor tarafından belirlenmesi oldukça önemlidir. Doktor tarafından önerilen tedavi uygulamaları bireylerde oluşan reflü semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.