20 Ağustos 2023 Pazar
Ergenlikte lazer epilasyon yapılmalı mı?
Keloid cildin iyileşme sürecinde aşırı yara dokusu oluşumu sonucu meydana gelen anormal bir durumdur. Küçük bir kesik, yanık, akne izi, cerrahi dikiş veya piercing sonrası bile gelişebilen keloidler, zamanla büyüyerek normal cilt dokusunun dışına taşan sert, kabarık ve parlak görünümlü yara izleri oluşturur. Bu durum genellikle sağlık açısından ciddi bir tehdit oluşturmasa da estetik kaygılara neden olabilir ve bazı vakalarda kaşıntı veya hafif ağrıya yol açabilir.
Ciltte oluşan bir yaralanma veya tahriş sonrasında anormal şekilde büyüyen ve zamanla sertleşen bir yara dokusudur. Normal yara iyileşme sürecinde cilt kendini onarır. Keloid oluşumunda aşırı kollajen üretimi meydana gelir. Yara sınırlarını aşan, kabarık, sert ve bazen kaşıntılı bir doku gelişir. Keloidler genellikle zararsızdır. Ancak estetik açıdan rahatsız edici olabilir ve bazı durumlarda hafif ağrıya veya hassasiyete neden olabilir. Bu tür anormal yara iyileşmesi vücudun herhangi bir yerinde görülebilir. Ancak özellikle göğüs, omuz, sırt, kulaklar ve çene hattı gibi bölgelerde daha yaygındır. Keloidler zamanla büyüyüp yayılabilse de kendi kendine küçülme eğilimi göstermez. Bu durum cilt tipi, genetik faktörler ve yara iyileşme sürecinin nasıl işlediğiyle doğrudan ilişkilidir.
Keloid gelişimi herhangi bir cilt travması sonucu tetiklenebilir. Piercing, cerrahi kesikler, yanıklar, dövmeler, akne izleri ve hatta küçük kesikler bile keloid oluşumuna yol açabilir. Bazı insanlarda genetik yatkınlık nedeniyle bu yara izleri daha büyük ve belirgin hale gelir. Tedavi edilmesi zor olabilen bu durum özellikle kozmetik kaygılar nedeniyle hastalar için rahatsız edici olabilir.
Cildin iyileşme sürecinde aşırı kollajen üretimi nedeniyle oluşan anormal yara izleridir. Normal yara iyileşme sürecinde vücut, yaralanan dokuyu onarmak için kollajen üretir. Ancak bazı insanlarda bu süreç kontrolsüz şekilde ilerler. Fazla kollajen birikimi sonucu, yara sınırlarını aşan kabarık ve sert bir doku oluşur. Keloid gelişiminin kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Genellikle cerrahi kesikler, yanıklar, akne izleri, piercing, dövme, kesikler, böcek ısırıkları veya aşılama sonrası izler gibi cilt yaralanmalarının ardından ortaya çıkar. Cilt ne kadar uzun süre iyileşmeye çalışırsa keloid oluşma riski de o kadar artar. Derin ve geniş yaralar, özellikle enfeksiyon geliştiğinde keloid riskini artırabilir. Ayrıca hormonal değişimler ve bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı keloid gelişiminde etkili olabilir. Ergenlik ve gebelik dönemleri gibi hormonal dalgalanmaların yoğun olduğu dönemlerde keloid oluşma riski daha yüksek olabilir. Keloidler genellikle kararma veya kızarıklık ile başlar. Zamanla büyüyerek kalıcı hale gelir. Tedavi edilmezse bazı keloidler daha da genişleyerek çevre dokulara yayılabilir.
Genetik yatkınlık, keloid gelişiminde önemli bir faktördür ve ailesinde keloid geçmişi olan kişilerde risk daha yüksektir. Özellikle koyu ten rengine sahip olanlarda keloid görülme olasılığı daha fazladır. Ergenlik dönemi ve gebelik gibi hormonal değişimlerin yoğun olduğu dönemlerde de daha sık ortaya çıkabilir. Ayrıca sık sık piercing veya dövme yaptıranlar ve cilt yaralanmalarına daha fazla maruz kalanlar, keloid geliştirme açısından daha yüksek risk altındadır. Cilt ameliyatı geçiren kişiler, özellikle estetik operasyonlar veya travmatik kazalar sonrası dikiş atılanlar da risk grubundadır. Keloid oluşma riski kronik cilt hastalıkları olanlarda da artabilir. Akne izleri, su çiçeği sonrası lezyonlar ve yanıklar gibi uzun süre iyileşmeyen cilt tahrişleri keloid gelişimini tetikleyebilir. Özellikle yara iyileşmesi sürecinde fazla gerilen veya sürekli tahrişe maruz kalan cilt bölgelerinde keloid gelişme olasılığı daha yüksektir.
Genellikle yara iyileşme sürecinin anormal bir sonucu olarak ortaya çıkar. Başlangıçta küçük bir kızarıklık veya sertleşme ile kendini gösterir. Zamanla, yara izinin bulunduğu bölgede normal sınırlarını aşan, sert, kabarık ve parlak bir doku gelişir. Keloid büyüdükçe ciltte gerginlik hissine, kaşıntıya ve nadiren ağrıya neden olabilir. Keloid dokusu genellikle pembe, kırmızı veya koyu kahverengi tonlarında olabilir. Güneş ışığına maruz kaldığında daha belirgin hale gelebilir. Diğer yara izlerinden farklı olarak keloid, zamanla küçülmek yerine büyüme eğilimindedir ve tedavi edilmediğinde kalıcı hale gelir. Keloid belirtileri şunlardır:
Oluşumunu tamamen engellemek her zaman mümkün olmasa da bazı önlemler alınarak risk en aza indirilebilir. Öncelikle yara bakımına dikkat etmek ve cilt yaralanmalarını iyileşme sürecinde korumak büyük önem taşır. Yara izinin gelişim sürecinde uygun bir şekilde nemlendirilmesi ve tahriş edici faktörlerden uzak tutulması, keloid oluşumunu azaltabilir. Yara iyileşirken silikon tabaka veya bası tedavisi kullanmak, yara dokusunun aşırı büyümesini engelleyebilir. Özellikle daha önce keloid geliştirme geçmişi olanların yeni yara oluşumunda bu yöntemleri kullanması önerilir. Güneş ışınlarından korunmak da keloidin koyulaşmasını ve belirgin hale gelmesini önleyebilir. Yara bölgesine düzenli olarak güneş koruyucu sürmek, cilt renginin eşit kalmasına yardımcı olur.
Piercing, dövme veya estetik cerrahi gibi cilt travmalarına yatkın kişiler için proaktif önlemler almak keloid oluşumunu engelleyebilir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilecek ürünlerden kaçınılmalı ve cilt yaraları enfekte olmadan temiz tutulmalıdır. Eğer keloid geliştirme riski taşıyorsanız, cerrahi işlemler veya estetik girişimler öncesinde doktorunuza danışarak yara iyileşmesini destekleyici önlemler alabilirsiniz.
Keloid tamamen ortadan kaldırılmasa da görünümünü azaltmak, kaşıntı veya ağrı gibi şikayetleri hafifletmek için çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir. Tedavinin başarısı, keloidin büyüklüğüne, bulunduğu bölgeye, hastanın cilt yapısına ve önceki tedavi öyküsüne bağlı olarak değişebilir. Öncelikle cerrahi müdahale bazı vakalarda uygulanabilir ancak tek başına yeterli değildir. Çünkü keloidin çıkarılması, yeni bir yara dokusu oluşturduğu için çıkarılan bölge tekrar keloid geliştirebilir. Bu yüzden cerrahi operasyonlar genellikle ek yöntemlerle desteklenir. Tüm tedavi yöntemleri kişiye özel olarak belirlenmelidir. Keloid tedavisi uzun vadeli bir süreç gerektirdiği için sabırlı olmak ve doktor kontrolünde ilerlemek önemlidir. Tedavi tamamlandıktan sonra bile keloidin tekrar büyüme riski olabileceği için düzenli takip ve önleyici tedbirler alınmalıdır. Özellikle yara bakımına dikkat etmek, keloid oluşumunu engellemek açısından büyük önem taşır.
Son güncellenme tarihi: 03 Mart 2025
Yayınlanma tarihi: 03 Mart 2025
0 dk
Deri Hastalıkları
Deri Hastalıkları
Bölüm Doktorları
Deri Hastalıkları
Deri Hastalıkları
Deri Hastalıkları
Deri Hastalıkları
Deri Hastalıkları
Deri Hastalıkları
Önerilen Sağlık Yazıları
20 Ağustos 2023 Pazar
Ergenlikte lazer epilasyon yapılmalı mı?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Vücuttaki kahverengi lekeler nasıl geçirilir?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Ayak Mantarı: Nedir, Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Cilt Çatlağı
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Egzama Nedir? Egzama Neden Olur? Egzama Nasıl Geçer?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Güneş Alerjisi Nedir: Belirtileri, Nedenleri, Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Kurdeşen (Ürtiker) Nedir? Kurdeşen Neden Olur, Ne İyi Gelir?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Lazer Epilasyon Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Liken Planus Nedir: Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Mantar enfeksiyonunun önüne geçme yolları
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Pişik nasıl oluşur, nasıl geçer?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Gül Hastalığı (Roza Hastalığı) Nedir? Neden Olur?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Seboreik Dermatit: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Sedef Hastalığı (Psoriasis) Nedir? Belirtileri Nelerdir?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Tırnak Mantarı : Nedir, Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Uyuz Belirtileri Nelerdir? Uyuz Hastalığı Nedir?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Vitiligo Hastalığı Nedir? Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Kaşıntı Neden Olur? Kaşıntıya Ne İyi Gelir, Nasıl Geçer?
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Zona: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Akne (Sivilce) Nedir? Akne Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Altın İğne (İğneli Radyofrekans)
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Bölgesel İncelme ve Selülit Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Botoks
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Cilt Bakımında Hydrafacial MD Power ve Aquapeel Cilt Bakımı
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Annelik Estetiği Nedir, Türleri ve Uygulama Teknikleri
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Dolgu
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
DUAL (HIFU)
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Exilis Elite Hakkında Bilmeniz Gerekenler
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Göz Çevresi (Light Eyes)
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Hydrafacial Cilt Bakımı
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Kalıcı Makyaj
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Kimyasal Peeling
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Lazer Epilasyon ve Lazerle Kılcal Damar Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Lazer Liposuction
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Leke Tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Mezolift
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
PRP ile Yüz Gençleştirme
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Saç Dökülmesi ve Saç Canlandırma Tedavileri
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Saç Ekimi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Somon DNA Aşısı
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Yaz aylarında aşırı terleme ve tedavisi
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Yüz PRP
500 kez okundu
20 Ağustos 2023 Pazar
Yüz ve Dudak Dolgusu Nedir? Dolgu İşlemi Nasıl Yapılır?
500 kez okundu
20 Eylül 2023 Çarşamba
Ayaklarda sık görülen 4 cilt hastalığı
20 Eylül 2023 Çarşamba
Kıl Kökü İltihabı
20 Eylül 2023 Çarşamba
Cüzzam Hastalığı
17 Ekim 2023 Salı
Anti-Aging | Mezolifting / Yüz Mezoterapisi
11 Aralık 2023 Pazartesi
Cilt Lekeleri Neden Olur? Cilt Lekeleri Nasıl Geçer?
17 Ocak 2024 Çarşamba
Yanığa Ne İyi Gelir? Yanık Dereceleri Nelerdir?
17 Ocak 2024 Çarşamba
Güneş Yanığına Ne İyi Gelir?
17 Ocak 2024 Çarşamba
Saç Dökülmesine Ne İyi Gelir? Saç Dökülmesi Nasıl Geçer?
9 Şubat 2024 Cuma
Ayak Kokusuna Ne İyi Gelir? Ayak Kokusu Nasıl Geçer?
9 Şubat 2024 Cuma
Dil Yarasına Ne İyi Gelir? Dil Yarası Neden Olur?
9 Şubat 2024 Cuma
Nasıra Ne İyi Gelir? Nasır Nasıl Geçer?
9 Şubat 2024 Cuma
Pişiğe Ne İyi Gelir? Pişik Neden Olur? Pişik Nasıl Önlenir?
9 Şubat 2024 Cuma
Uçuğa Ne İyi Gelir? Uçuk Nasıl Geçer? Uçuk Neden Olur?
3 Nisan 2024 Çarşamba
Mezoterapi Nedir? Mezoterapi Ne İşe Yarar?
17 Nisan 2024 Çarşamba
Nioli Yağı Nedir? Nioli Yağının Faydaları Nedir?
17 Temmuz 2024 Çarşamba
Behçet Hastalığı Nedir? Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
7 Ağustos 2024 Çarşamba
Köpek Memesi Hastalığı Nedir? Köpek Memesi Hastalığı Tedavisi
20 Ağustos 2024 Salı
Retinol Nedir? Retinol Ne İşe Yarar?
23 Ağustos 2024 Cuma
PRP Nedir? PRP Tedavisi Ne Amaçla Uygulanır?
11 Kasım 2024 Pazartesi
Kelebek Hastalığı (Lupus) Nedir? Belirtileri Nelerdir?
12 Kasım 2024 Salı
Bit Nedir? Belirtileri Nelerdir? Bit En Hızlı Nasıl Geçer?
28 Ocak 2025 Salı
Kojik Asit Nedir? Kojik Asit Ne İşe Yarar?
24 Şubat 2025 Pazartesi
Aşırı Terleme (Hiperhidroz) Neden Olur? Terlemeye Ne İyi Gelir?
24 Şubat 2025 Pazartesi
Saçkıran Nedir? Saçkıran Belirtileri ve Tedavisi
4 Mart 2025 Salı
Selülit Nedir? Selülit Nasıl Geçer?
4 Mart 2025 Salı
Siğil Nedir? Siğil Belirtileri ve Tedavisi
4 Mart 2025 Salı
Yara İzi (Skar) Nedir? Yara İzi (Skar) Tedavisi
Öne Çıkan Kanser Yazıları