19 Ağustos 2023 Cumartesi
Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?
Raynaud sendromu, kan damarlarının kasılmasına bağlı olarak ekstremitelerde meydana gelen ataklar şeklinde gelişir ve kan akışının kesilmesi ile karakterize bir durumdur. Genel olarak tedavi amacıyla kan damarlarına genişletici ilaçlara başvurulan Raynaud sendromunda el veya ayak parmağı, kulak ve burun gibi yapıların kan akışının kesintiye uğradığı görülebilir. Ataklar şeklinde gelen bu durum vazospazm olarak tanımlanır. Raynaud sendromu kendi içerisinde primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olmak üzere iki grupta incelenen bir rahatsızlıktır. Primer Raynaud sendromunda bu durumun meydana gelmesine neden olan herhangi bir altta yatan rahatsızlık yokken sekonder formunda ise artrit, buz yanığı veya çeşitli otoimmün hastalıklar nedeniyle ataklar gelişir. Raynaud sendromu hakkında merak ettiğiniz diğer konular için yazının devamını takip edebilirsiniz.
İçindekiler
Raynaud Sendromu Nedir? Raynaud Sendromu Nedir? Raynaud Sendromu Tipleri Nelerdir? Raynaud Sendromu Nedenleri Nelerdir? Raynaud Sendromu Tetikleyicileri Nelerdir? Raynaud Sendromu Belirtileri Nelerdir? Raynaud Sendromu Nasıl Teşhis Edilir? Raynaud Sendromu Tedavisi Nasıldır? Raynaud Sendromu Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir?Raynaud sendromu, hastanın el veya ayak parmaklarında öncelikle mavi veya beyaz renk değişikliği meydana geldiği ve ardından açık kırmızı bir renk aldığı fenomeni tanımlar. Bu renk değişikliği el ve ayaklardaki küçük damarların kasılmasına bağlı olarak meydana gelir ve birkaç saniyeden saatlere kadar varan bir zaman dilimi boyunca devam edebilir. Ataklar genel olarak ortalama 15 dakika civarında sürer (2).
Raynaud sendromu primer ve sekonder olmak üzere iki tiptedir. Primer Raynaud sendromu vakaları Raynaud Sendromu tespit edilen bireylerin yaklaşık olarak %80-90’ını kapsar. Primer grupta yer alan hastaların bu sendromun meydana gelmesine neden olabilecek herhangi bir rahatsızlığı yoktur dolayısıyla bu durum aynı zamanda idiopatik olarak da tanımlanır.
Sekonder Raynaud sendromunda meydana gelen kan damarı kasılması altta yatan özel bir tıbbi duruma bağlı olarak gerçekleşir. Dolayısıyla tedavi için altta yatan durum tespit edilmeli ve öncelikle neden olan durumun tedavisi gerçekleştirilmelidir. Sekonder Raynaud sendromu yapan durumlardan bazıları şunlardır:
Raynaud sendromunun neden meydana geldiği şu an için net olarak ortaya konabilmiş değildir. Genel olarak bu hastalarda el ve ayak damarlarını soğuk ve strese karşı aşırı derecede duyarlı olduğu görülür. Raynaud sendromu olan bireylerde el ve ayak parmaklarının damarları soğuk ve strese maruz kalması halinde bir kasılma gerçekleştirirler. Hatta bazı damarlar oldukça güçlü şekilde kasılarak kan akışının devam etmesine izin vermeyecek bir hal alabilir. Soğuk maruziyeti atakların en güçlü tetikleyicileri arasında yer alır.
Raynaud atakları her zaman önceden tahmin edilemeyebilir, ancak çeşitli tetikleyicilerin mevcut olduğu bu rahatsızlıkta aşağıda yer alan faktörlerden sakınılması önerilir:
Raynaud sendromu ile birlikte oluşan belirtiler bazı bireylerde fark edilemeyecek düzeydeyken bazı kişilerde ise yaşam kalitesini bozacak düzeyde gelişebilir. Olgularda genellikle hastaların ellerin etkilendiği görülürken vakaların yaklaşık olarak %40’ında ayak parmaklarının etkilendiği görülür (2). Raynaud sendromu olan bireylerin el parmaklarında vazokonstriksiyon adı verilen damar kasılması gelişmesi sonrasında ortaya çıkan belirtiler adım adım şu şekilde ifade edilebilir:
Oluşan bu belirtiler bir veya daha fazla parmağı etkisi altına alabilse baş parmakların etkilenmesi nadir karşılaşılan bir durumdur.
Her tıbbi durum için olduğu gibi Raynaud sendromunun tanısal yaklaşımına da hastanın tıbbi öyküsünün alınması ve fizik muayene bulgularının değerlendirilmesi ile başlanılır. Bu aşamalardan sonra hekimler tarafından çeşitli tetkik istemlerinin yapılmasına başvurulabilir.
Tırnak yatağı kapilleroskopisi olarak isimlendirilen tetkik primer ve sekonder formların ayrımında kullanılır. Bu test sırasında mikroskop vasıtası ile tırnak yatağı tabanında kan damarlarında ödemlenme gibi herhangi bir anormal bulgu olup olmadığı değerlendirilir.
Çeşitli kan tetkikleri Raynaud sendromunun altında yatan otoimmün veya bağ doku hastalıklarının tespitine yönelik istenebilir.
Raynaud sendromunun varlığına yönelik istenilecek herhangi bir spesifik tetkik yoktur. Bahsedilen tetkikler dışında gerekli durumlarda kişide arter hastalığı olup olmadığına yönelik incelemeler de yapılabilir.
Şu an için Raynaud sendromu tedavisine yönelik herhangi bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Tedavi planı kapsamında gerçekleştirilen yaklaşımların amacı hastalık sırasında meydana gelen semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Orta düzey Raynaud sendromu olan bireylerde sıcak ortamdan soğuk ortamlara geçişlerde cildin soğuk hava ile temasının engellenmesi faydalı bir yaklaşımdır. Atak meydana gelmesi halinde aşırı sıcak olmayan ılık suya el veya ayakların sokulması şikayetlerin kötüleşmesini önleyici etki gösterebilir. Tetikleyici faktörün stres olduğu durumlarda ise stres kontrolü uygulamalarına başvurulması önerilir.
Ciddi Raynaud Sendromu kliniğine sahip bireylerde hekimler tarafından çeşitli ilaçların reçetelendirilmesine başvurulabilir. Bu ilaçlardan bazıları şunlardır:
İlaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan vakalarda daha invaziv olan girişimlere başvurulabilir. Raynaud sendromunda meydana gelen damar kasılması o bölgedeki sempatik sinir hücreleri tarafından kontrol edilir. Cerrahi olarak sinir hücrelerinin kan damarlarından ayrılması atak sıklığını ve atağın seyrini düşürücü etki gösterse de bu girişimin her zaman başarı ile sonuçlanmadığına dikkat edilmelidir.
Çeşitli kimyasal enjeksiyonlar ile de sempatik aktivasyonun blokajı gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda yapılan lokal anestezik veya botoks enjeksiyonlarının bazı bireylerde faydalı olabileceği görülmüştür. Ancak bu ajanlar ile sağlanan faydanın geçici bir süre olduğu unutulmamalıdır.
Raynaud sendromu olan kişilerde ataklar birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişken bir süre boyunca gelişebilir. Hekimlerinizin bilgisi ve önerisi dahilinde yapabileceğiniz çeşitli uygulamalar ile atakların meydana gelmesine karşı önlem alınabilir:
Raynaud sendromu olan bireylerde kliniğin nasıl bir seyir izleyeceği kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak bakıldığında sekonder form primer Raynaud sendromuna göre daha ağır bir seyir izleme eğilimindedir. Sekonder Raynaud sendromu olan kişiler genel olarak enfeksiyona, cilt ülserlerine ve gangrene daha yatkındırlar. Bu rahatsızlığa dair belirti ve bulguları kendinizde veya çevrenizde gözlemlemeniz halinde sağlık kuruluşlarına başvurarak hekimlerden destek almanız önerilir. Sağlıklı günler dileriz.
Son güncellenme tarihi: 12 Aralık 2023
Yayınlanma tarihi: 12 Aralık 2023
0 dk
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
Bölüm Doktorları
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
Önerilen Sağlık Yazıları
19 Ağustos 2023 Cumartesi
Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Aft: Nedir, Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Akdeniz Ateşi (FMF) Hastalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Alerji testi nasıl yapılır
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Balgam: Nedir, Teşhis ve Tedavisi
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Çölyak Hastalığı Nedir? Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
D Vitamini: Nedir, Eksikliği, Eksikliği Belirtileri ve Eksikliği Tedavisi Nedir?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Dehidrasyon nedir, önüne nasıl geçilebilir?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Fibroscan Nedir?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Geçirgen Bağırsak Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Gıda Zehirlenmesine Ne İyi Gelir? Belirtileri ve Tedavisi
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Glutatyon Nedir, Faydaları ve Tedavisi Nelerdir?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Gut Hastalığı Nedir? Gut Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Hepatit C Aşısı
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Hıçkırık Nedir, Neden Olur, Nasıl Geçer?
500 kez okundu
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Kalsiyum: Nedir, Eksikliği ve Belirtileri, Eksikliği Tedavisi
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Kortizon: Nedir, Tedavi Yöntemleri ve Yan Etkileri
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Kreatinin Nedir? Kreatinin Düşüklüğü ve Yüksekliği
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Mide Ağrısı: Nedir, Belirtileri, Neden Olur ve Nasıl Geçer?
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Norovirüs: Nedir, Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Safra Kesesi Hastalıkları: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Sivrisinek Isırığı (Kaşıntısı): Neden Olur, Ne İyi Gelir, Korunma Yolları
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Yaşlılıkta kas erimesinin nedenleri ve tedavisi
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Endoskopi: Nedir, Kimlere Uygulanır, Nasıl Yapılır, Ne Kadar Sürer, Nelere Dikkat Edilmeli?
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Kolesterolü ne düşürür
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Magnezyum Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Mide bulantısı hastalık habercisi
500 kez okundu
29 Ağustos 2023 Salı
Ödeme karşı 6 öneri
500 kez okundu
20 Eylül 2023 Çarşamba
Dalak Büyümesi
20 Eylül 2023 Çarşamba
Gece Terlemesi
11 Ekim 2023 Çarşamba
Kedi Alerjisi Nedir?, Nedenleri, Belirtisi ve Tedavisi
9 Kasım 2023 Perşembe
Bağışıklık sistemini nasıl güçlendirebiliriz?
17 Ocak 2024 Çarşamba
Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir? Soğuk Algınlığı Belirtileri
17 Ocak 2024 Çarşamba
Yüksek Tansiyona Ne İyi Gelir? Yüksek Tansiyon Belirtileri
17 Ocak 2024 Çarşamba
Karın Ağrısına Ne İyi Gelir? Karın Ağrısı Nasıl Geçer?
9 Şubat 2024 Cuma
Halsizliğe Ne İyi Gelir? Halsizlik Nasıl Geçer?
17 Nisan 2024 Çarşamba
Kansızlık Belirtileri Nelerdir? Kansızlığa Ne İyi Gelir?
17 Nisan 2024 Çarşamba
Kusma Neden Olur? Kusmaya Ne İyi Gelir?
23 Mayıs 2024 Perşembe
Fil Hastalığı ( Lenfödem) Nedir? Fil Hastalığı Neden Olur?
27 Mayıs 2024 Pazartesi
Eritrosit (RBC) Nedir? Eritrosit Yüksekliği ve Düşüklüğü
17 Temmuz 2024 Çarşamba
Lökosit (WBC) Nedir? Lökosit (WBC) Yüksekliği Nedir?
25 Temmuz 2024 Perşembe
D Vitamini Eksikliğinde Görülen Hastalıklar Nelerdir?
20 Ağustos 2024 Salı
EGFR Testi Nedir? EGFR Düşüklüğü ve Yüksekliği Nedir?
20 Ağustos 2024 Salı
LDH (Laktat Dehidrogenaz) Nedir? LDH Yüksekliği ve Düşüklüğü
20 Ağustos 2024 Salı
Apandisit Belirtileri Nelerdir?
23 Ağustos 2024 Cuma
Dahiliye (İç Hastalıkları) Nedir? Hangi Hastalıkları Kapsar?
26 Ağustos 2024 Pazartesi
Trombosit Nedir? PLT Yüksekliği ve Düşüklüğü Nedir?
26 Ağustos 2024 Pazartesi
Ürik Asit Nedir? Ürik Asit Yüksekliği ve Düşüklüğü Nedir?
11 Kasım 2024 Pazartesi
C Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? C Vitamini Faydaları
12 Kasım 2024 Salı
Kolesterol Nedir? Kolesterol Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?
12 Kasım 2024 Salı
Kolajen Nedir? Kolajen Faydaları Nelerdir?
12 Kasım 2024 Salı
Antibiyotik Nedir? Ne İşe Yarar, Yan Etkileri Nelerdir?
12 Kasım 2024 Salı
HDL Kolesterol Nedir? HDL Kolesterol Düşüklüğü ve Yüksekliği
12 Kasım 2024 Salı
Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği Ne Anlama Gelir?
Öne Çıkan Kanser Yazıları